Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Evrenin birbirine uzak kısımları arasındaki mesafenin zamanla artması olarak tanımlanmış.
Bu teoriye dair ilk verileri Edwin Hubble elde etmiş. 1929 da yaptığı gözlemlerle istisnasız her yöndeki uzak gök cisimlerinin dünyadan gitgide uzaklaştığını ve uzaklaşma arttıkça uzaklaşma hızının da arttığını tespit etmiş. Elde ettiği veriler "genişleyen evren" modelini destekliyormuş.
Kozmik art alan ışımasının da zaman içinde soğuması aynı modeli destekleyen verilerden.
Uzak noktalar arasındaki mesafenin giderek artmasını "ölçek çarpanı" adı verilen bir parametre ile belirliyorlarmış. bu çarpanın günümüzdeki değerine 1 denmiş. Geçmişe dönük hesaplamalarla 13.8 milyar yıl önce bu çarpanın değerinin 0 olduğu sonucuna ulaşmışlar. Bunu da büyük patlamanın başlangıcı olarak tanımlamışlar.
Ayrıca yapılan ölçümler evrenin genişleme hızının değişken olduğunu , 5 milyar yıl öncesine kadar azalıyorken daha sonra artmaya başladığını belirlemiş. Bilim adamları bunu kütle çekimi etkisine bağlamışlar. Evren genişledikçe maddeler arasındaki mesafe arttığı için kütleçekiminin etkisi azalıyor.
Genişleme hızındaki artışı açıklamak için ise karanlık enerjinin varlığı ileri sürülmüş. Karanlık enerji teorisi açıklanamayan çelişkiye mantıklı bir temel oluştumaya çalışan teori.
5 litrelik su petleriyle tepelerinden kesip mama kabı yapıyorum. Gece olunca ekmekle karıştırdığım yemekleri evlerden uzak konteyner yanına bırakıyorum. Boşalanları da etrafta bırakmayıp hemen çöpe atıyorum. Çevrede pislik kalmaması lazım.
Bir süre önce kapların yerinden yok olduğunu gördüm. "Mahallede mama bırakmamı istemeyen biri var herhalde" diye düşündüm. "Ne yapacak, çöpün içine atmıştır" diye bütün çöpleri yokladım. Sağa baktım sola baktım yok. Sonunda bugün vaziyeti anladım. Balkondayım baktım bizim pamuk kutuyu ağzıyla almış, üşenmemiş taşımış. gölgelik çayır çimen bir yer bulmuş kutuyu da ön ayaklarının arasına almış. Arada bir yiyor arada da keyif yapıyor. Bir de beni gördü balkonda keyifli keyifli bana bakıyor. Hayatımda bu kadar zeki bir köpek görmedim.
"yazılı ve sözlü kışkırtma unsuru" olarak tanımlanmış.
"Belli bir şekilde kategorize edilmiş insan topluluğuna" yönelik aşağılama, tehdit de bu kapsamda.
Fakat nelerin nefret söylemi sayılacağı konusu tartışmalıymış. Ülkeden ülkeye değişiyormuş. Çoğumuz konuşup yazarken bu suçu farkında olmadan işliyoruz.
Tepe noktaları İnanç, cinsiyet ve Irkmış. Bu üç unsur, insanları birbirinden farklılaştıran unsurlar olduğundan ve insanların farklılığa, gruplaşan odaklara çıkarlar çatışması nedeniyle tahammülü olmadığından tarih boyunca en kırılgan noktalar olarak belirlenmiş.
Piramitteki ihtiyaçları karşılanmayan toplumlarda bu hastalık alevleniyor. Refah seviyesi yüksek toplumlarda bu tarz sorunlar da pek yaşanmıyor. Belki sadece dışarıdan oraya taşınmaya çalışılıyor.
Nefret söylemi , insan eylemlerine bağlıdır aslında. Eylem söylemi doğuruyor. Söylem tekrar eyleme dönüşüyor. İkisini birbirinden ayrı düşünmek zor.
güçlü olan ya da güçlü olduğunu düşünen insanlar söylemlerini "düşünce özgürlüğü" kapsamında değerlendirebiliyor rahatlıkla.
Nefret söylemi ile hedefe alınan kişi ve gruplara " toplumda size yer yok " mesajı iletiliyor.
Nefret söylemi yalan haber barındırabilir , yanlı ve eksik bilgi içerebilir, hedef gösterir, kışkırtır. İfade özgürlüğü ile karıştırılmamalıdır.
İnternet ortamı bir "içini dökme" ortamı olarak algılanıyorsa da günümüzde şiddet sarmalınının en büyük destek mecrası olduğu bir gerçek.
Bir kişinin başka bir kişiden, zümreden, ırktan, topluluktan, gruptan nefret etmesine engel teşkil eden bir durum yok ama bunun kışkırtıcı bir şekilde alenen ifadesi kutuplaşmayı hızlandırdığı için tehlikeli.
En büyük düşmanımız kendi benliğimiz ve ona karşı çok uyanık değiliz.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |