Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
hiçbir sözü anlamayan ( ya da anlatamayan ) bir kavim.
belli ki hükümdar ve ordusu ile iletişim kuramayan; farklı bir kültüre sahip bir milletten bahsediliyor.
Farklı bir dil konuştukları , zülkarneyn ve ordusuyla kendi dillerinde iletişim kuramadıkları ama bir şekilde
vergi ödeme ya da ücret teklifi ile kendilerini kurtarmalarını istedikleri anlaşılabiliyor.
Bir nevi "Size tabi olalım, hatta vergi ödeyelim ya da bir bedel ödeyelim yeter ki bizi bu istilacılardan kurtarın !" talebinde bulunmuşlar.
Zülkarneyn yardım etmeyi kabul etmiş fakat herhangi bir ücret - bedel talebinde bulunmamış.
aynı zamanda bu ulusun çeşitli madenleri çıkarabilme ve işleyebilme yetenekleri de var.
yani ilkel bir kabile değil.
demiri ve bakırı işleyebiliyorlar.
Aynı zamanda bulundukları yerde demir de bakır da rahatlıkla bulunabiliyor.
bu topluluktan demir cevheri ve bakır cevheri istemiş.
Bakırın Romalılar döneminde ilk bulunduğu yerin kıbrıs adası olduğu belirtilmişti ama tarihte başka hangi coğrafyalarda çıkarıldığı net olarak belirtilmemiş.
Bakırın çin'de milattan önce 2800 yılında bilindiği belirtilmiş.
Tarih sahnesine çıkışı M.Ö 8000 lere kadar uzanabiliyormuş.
Yenisey yazıtlarında da ( 8. yüzyıl ) bakırdan bahsediliyormuş.
seferin kuzeye doğru yapıldığını; bu kavmin bir türk kavmi olduğunu ileri süren müfessirler olmuş.
sıradağların çok yüksek olması, istilacı kalabalık bir orduya izin vermeyecek kadar sarp ve dik olması, iki yaşam alanını keskin bir şekilde birbirinden bıçak gibi ayırıyor olması gerekiyor ki olap şıp diye kesilmiş olsun.
İskender her ne kadar medeniyetleri birleştirecek kadar büyük seferler yapmış olsa da,
diğer koşulları karşılamıyor gibi görünüyor.
Sanki keyhüsrev , koreş iddiaları daha kuvvetli gibi.
ya da ona benzer başka bir hükümdar.
Sürekli yakın coğrafya olayları örnek gösterildiğine göre, kahramanları çok uzakta aramaya da gerek yok gibi.
şimdi eldeki veriler değerlendirildiğinde ;
iki dağ arasındaki bir geçiş noktası öyle güçlü bir şekilde doldurulmuş ki dağlar sıradağ haline dönüşmüş.
yani dışarıdan bakıldığında geçit olduğu anlaşılamayacak ölçüde dağların en yüksek seviyeleri eşitlenmiş ve aradaki boşluk tamamen doldurulmuş.
bunu ağırlıklı olarak maden kullanarak yapmışlar.
bunu o günkü teknoloji ile başarabilmeleri için aradaki boşluğun yani geçidin çok dar olması gerekiyor.
Başka türlü böyle bir boşluğu doldurmak neredeyse imkansız gibi.
Bu durumda Asya'daki kalabalık ve istilacı toplulukları diğer karalardan ayıracak dağ sıralarına odaklanmak daha mantıklı gibi görünüyor.
Olaya hindistan da dahil olduğuna göre
Belki de Afganistan Kabil'den başlayıp geniş bir yay çizip, Nepal ve Butan'dan geçen Himalayalar'da böyle bir geçit aramak mantıklı olabilirmiş.
Tabi haritadan kolay görünüyor da gerçekte artık var olmayan kapatılmış bir geçidi bulmaya çalışmak pösteki saymaya çalışmak kadar zor olabilir.
bozgunculuk yaptıkları ve yurtlarına dadandıkları için bir millet tarafından zülkarneyn'den yardım istenilen insan toplulukları.
İskender kapısı ile özdeşleştirilmiş ve zülkarneyn'in Büyük iskender olduğu ileri sürülmüş.
Divan-ı Lügat-ı Türk'te Asya'nın doğusunda kırmızı bir hat şeklinde haritada çizildiği belirtilmiş.
Çin seddinin yecüc mecüc ( gog - magog ) seddi olduğu ileri sürülmüş.
Zeytun şehrine 60 günlük mesafede olan bir set olduğu kaydedilerek yine çin seddine atıf yapılmış.
olay her ne ise geniş bir alana yayılmış ve çeşitli mit ve efsanelerin temeline dönüşmüş.
Bir hindu efsanesi olan koka and vikoka efsanesinin de gog magog mitiyle benzerlikler gösterdiği belirlenmiş.
bütün veriler birleştirildiğinde;
Oldukça kalabalık ve yağmacı bir ya da benzer iki insan topluluğunun zaman zaman baskınlar yaparak yerli bazı ulusları canından bezdirdiği ve bozgunculuk yaptıkları anlaşılıyor.
Bu konuyla ilgili olarak çok güçlü ve cihangir/sahipkıran bir hükümdardan bu bozguncularla ilgili yardım talep edildiği anlaşılıyor.
belli ki sürekli akınlardan koruyucu bir set inşa edilmiş ve akınlar durdurulmuş.
Bu set son derece dağlık, aşılmaz bir coğrafyanın geçit imkanı veren tek bir bölgesinde inşa edilmiş ve sağlam yapılan bu set akınları durdurabilmiş. ( En önemli ipucu da bu sanırım )
Seddin halihazırda yerinde durduğu bilgisi var işin en garip tarafı bu geçidin ve seddin yerinin bunca teknolojiye rağmen tam olarak bulunamamış olması.
Çin seddi mantıken bu set değil çünkü m.ö 5. bilemedin 6. yüzyılda yapılmış olan bir seddin israiliyat kaynaklarına bu kadar köklü bir şekilde girmesi çok olası görünmüyor.
ayrıca seddin hun, moğol, tatar akınlarına karşı çinliler tarafından yapıldığı belirtiliyor ve batıdan doğuya bir hareketi engellemek amaçlanmış.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |