Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
hakikaten bu charlie brown'ın ondan daha soğukkanlı olan ve iki ayağı üzerinde yürüyen cool köpeği.
ara sıra kulübesinin üzerine uzanıp yıldızları da izliyordu galiba.
biraz depresif bir köpekti ama o dizide zaten canı sıkılan battaniyesini alıp gözlerini yıldızlara dikiyordu.
tenten'in köpeği fındık'tı.
bismillah deyip kümes temizliği ile başladım.
kazma kürek girişmişken köşede su dolu bir kova gördüm.
suyunu yağmurdan zannedip boşaltıyordum ki kızdı.
meğer kendisi sıvı gübre üretiyormuş.
şimdi, dedim iki avuç şok yüzünden birbirimize girmeyelim.
neyse, kümesi tertemiz kazıyıp bir kova daha gübre elde ettim.
talaşları tavukların altlarına sererken baktım talaşlar biraz nemlenmiş.
yemin ediyorum kitaplıktaki antika kitapların kokusu geldi burnuma.
demek ki o güzel kokularının sebebi nemli talaşla aynı hamurdan olmaları.
topal topal gezip oraya buraya yumurtlayan ördeklere folluk yaptık.
yumurtaları toplarken iki tavuk elime sorti yaptı.
bunlar kuluçkada gibi niye yatmış ? dedim.
zor yumurtluyorlarmış, koca koca yumurtaları var, yumurtaları da niyeyse vermek istemiyorlar.
sağlarından sollarından biraz artık ne koparabildiysem; güzel de ısıtmışlar yumurtaları ... :)
tavukların hepsini yirmağa doğru bir salıverdik.
köpeği besledik.
üstümü başımı çamurla bir güzel sıvadı yine.
kuzineyi yaktık.
iftar için kuru fasulyeyi üzerine koyduk.
etrafı temizleyip toparladım.
meyve fidanlarının altını temizledik
biraz çapaladık, posa gübre ile gübreledik.
güzel bir ladin dikmişlerdi hala boylanmadı ama bütün asaletiyle yerli yerinde duruyor, insan izlemeye doyamıyor.
yeni fidelikler hazırladık.
bir sürü çeşit domatesi yine hevesle toparlamışlar.
biraz limon, portakal, kamkat topladık.
limon fidanı dikeceklere tavsiyem, yediveren cinsi bulup almaları.
böylece sürekli meyve veren bir limon ağaçları olur.
yerine dikilmemiş bir iki çiçeği kazıp yerlerine diktim.
sütü ayarladık.
temizlikti, iftardı, çaydı maydı derken gün bitti.
ikinci gün biraz daha zorluydu açıkçası.
yağmur var girme dediler ama vallahi girdik.
kazma, süngü, çuvallarla araziyi temizledik.
çıkan ot ve çalıları dağlar gibi yığdık.
bu sefer kör mustafa yanımızda amatör kaldı.
sanırım bir iki günlük daha işi var.
bu arada güibrişim fidanı istediler.
onu bulmam lazım.
biraz da kaliteli çim tohumu bulursam süper olacak.
dekorcu, kostümcü, levazımatçı, getir götürcü, şoför, temizlikçi, kısmi sanat yönetmeni, eleştirmen gibi bir sürü kılığa girip çıkıp türlü maceralara giriştiğimiz sanat dalı.
evet sahnenin önü eğlenceli ama arkası daha makara daha eğlenceli ve entrikalı...
izlediğim ilk tiyatro oyunuyla donup kalmıştım.
en çok ışıklardan ve müzikten etkilenmiştim.
hala da öyleyim, ışık çok önemli bence ...
geçenlerde biri bu ifadeyle dalga geçiyordu.
çıkarın çıkarın sizin canınızı sıkan ne kadar insan, olay vs. varsa hepsini hayatınızdan çıkarın.
böylece meselelerden kolaylıkla kurtulun.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |