Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
niye geç kaldın ? diye sordum.
bir fareyi izliyormuş.
yarım saat durup izlemiş.
bir poşetin içinde bırakılan ekmeği yuvasına çekmeye çalışıyormuş.
menfez deliğinden geçiremeyince yönünü değiştirip başka yerden çekmeye çalışıyormuş fare.
sonra onu görünce şaşkın şaşkın ona bakmaya başlamışmış.
ratatuy'a benziyordu dedi.
demek ki kıpırdamadan izliyordu ki fare istifini bozmadan işine devam etmiş.
aklıma eski kümesin oradaki fare geldi.
kümesi bozduk tahtaları taşıyoruz.
ot yumağı gibi bir şey çıktı altından
şimdi durduk yerde yine gözlerim doldu be , ne oluyor bugün bana ?
yumağın içinde yeni doğmuş fare yavruları, gözleri bile açılmamış, anneleri can havliyle top gibi sıçradı kaçtı.
elime aldığım yumağı aynı yere yerleştirdim, üzerine yağmurdan korunması için bir sepet yerleştirdim.
belki anneleri gelir ve onları daha güvenli bir yere taşır diye.
Eve geçince bir ton azar işittim, niye zararlı mahlukatı koruyormuşum.
meyveye sebzeye dadanırmış.
yok yok bir ters durumum var ama bakalım hayırlısı.
-------
bugün bizim gevezeyi yolcu ediyoruz.
o yüzden duygusal olabilirim.
bu bağ kurma işi çok fena.
kimseyle bağ kurmamaya çalışıyorum.
aklıma yaz bitimi vedaları geldi.
halalar, büyükanneler gözyaşı döküp el sallıyor, ben çocuğum pek bir şey anlamıyorum.
ağlıyorlar diye sinirleniyorum.
eskici hikayesindeki ayakkabı tamircisi adam gibi: ağlama be ! ağlama be ! demek istiyorum.
Bak şimdi bu hikaye niye aklıma geldi ki ?
sinirlerim bozuldu.
babel şehri ;
bab ( kapı ) el ( ilah )
yaratıcının kapısı anlamına geliyormuş.
Sami dillerinin konuşulduğu bölgelerde yaratıcı kudret "El" olarak adlandırılıyormuş. ( kuzey batı semitik dil grubu olarak adres göstermişler. )
Tabi o zamanlar pagan inancı bölgede yaygın olduğu için baş tanrı kabul edip bu ismi vermişler.
( il, lila, lilu, eli, eloi, elllil, enlil, elah, eloah )
bu isim arapçaya -il, -ilah olarak geçmiş.
yalnız bu özel bir isim değil " ilah edinmek" ifadesindeki gibi aslında bir sıfat.
şöyle bir teori de ileri sürülmüş:
vahdet inancı daha sonradan sulandırılmış bozulmuş ve melekler yaratıcı kudrete kızları olarak atfedilmiş ve her
birinin putları yapılıp onlara farklı vasıflar, kudretler, payeler, makamlar vs. verilmiş, işler karışmış, olaylar gelişmiş.
senin kaderin benim tecellim diyen bir türkü sözü var.
kadersel bazı şeylere tecelli ismi verilmiş bir de Tur dağında Hz. Musa'nın karşılaşmasında da dağa tecelli ifadesi kullanılmış.
üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa dahi,
bir dağa tecelli sonucunda dağın paramparça olması hali,
bir şekilde tespit edilebilir diye düşünüyorum.
mutlaka bazı izler, emareler geride kalmıştır.
tunguska'yı, pompei'yi hatta yucatan'ı , denizlerin altını dahi araştırıyorsunuz da ;
bu ilginç konuyu neden es geçiyorsunuz acaba ?
Ben hala makla dağı civarında dolanıyorum.
asa ile yaprakları silkelenebilecek ağaçların yetişme olasığılı olan, kuyuları bulunan, denize kıyısı olan yerleri...
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
bakalım nasıl tanımlanmış ?
Gurur: "kişinin, sahip olduğunu düşündüğü şeylerle, yine sadece kendi kendini oyalaması " olarak tanımlanmış.
Kibir: "Kişinin kendini büyük, başkalarını küçük görmesi. "olarak tanımlanmış.
arada küçük bir fark var.
birinde kendi kendine sevinme
diğerinde başkalarıyla kıyaslama durumu var.
atalarla övünme
ait olduğu sosyal grubun kalabalıklığıyla övünme
statüyle övünme
malının çokluğuyla övünme
çocukların sayısıyla, çocukların başarısıyla övünme
üstsoyun başarılarıyla övünme
gibi örnekler sayılıp dökülmüş.
Konuyla ilgili olarak
Hucurat suresi 13. ayet ile ilgili uyarı yapılmış.
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |