Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
içindeki malzemeyi püre haline getirebilmem için mutlaka sıvı ilave etmem gerektiğini tam olarak anlamam 1 yılımı aldı.
Bazı konularda hakikaten çok yavaş ilerliyorum.
Belki televizyonun tüm fonksiyonlarını keşfetmem beş on yılımı alır.
Şimdilik açma kapama, ses ve kanal değiştirme tuşlarını biliyorum.
Neyse blender sabahları içilen kıvamlı içecekleri vs. hazırlamaya yarayan küçük ev aleti. Tabi hazneli olanları kastediyorum. Stick olanlar biraz daha kolay anlaşılır.
Avrupa'da bir dönem mumyaların sargı bezlerinden toz haline getirilerek yapılan hapları şifa niyetine içmek yaygın bir uygulama haline gelmiş.
Hapları mumya tozlarını balla karıştırmak suretiyle bazı yöntemlerle hazırlıyorlarmış.
Bu hap trafiğinin geçiş güzergahlarından biri de İstanbul'muş. :)
Bu konuda belgelenmiş bazı yazışmalar vs. varmış.
Ayrıca 4000 yıllık Mısır tarihi boyunca zengin fakir her sınıftan insan inançları gereği mumyalandığından nekropollerden çıkarılan tonlarca mumyayı bir dönem trenlerde kömür niyetine yakıt olarak kullanmışlar. bu Avrupa'da gerçekleşen bir durum. Bizim ne Mısır mumyalarıyla ne de medeniyetiyle pek bir alıp veremediğimiz olmamış. Bulaşmamışız o işlere.
Avrupa'da sosyete partilerinde mumya açma törenleri düzenleniyor ve bunu kayıtlara geçiriyorlarmış. bu törenlerde herkes mumyadan bir parça alabilmek için gayret ediyormuş.
İşin ilginç tarafı krallar döneminde mumyalanan kral mezarları daha devirleri bitmeden ara dönemlerde soyulmaya ve yağmalanmaya başlamış.
İnançlarının çok derin bir ahiret boyutu var ve sonsuza kadar yaşamak için ellerinden geleni yapmışlar fakat inançlarında çok fazla ahlaki değer yokmuş herhalde ki soygunlar almış başını gitmiş.
Bulunan geçici eskiz tabletlere daha esprili resimler çizilmiş.
Günlük hayat hakkında çok daha fazla ipucu veren bu resimler normalde Mısırlıların nasıl yaşadıkları ve neye benzedikleri hakkında çok daha sağlıklı bilgiler veriyorlar.
Nil'in delta kısmı taşkınlar nedeniyle kalıcı yerleşmeye pek de müsait değilmiş. Bu nedenle bu belgelerde daha çok göçer kavimler hayvancılıkla vs. geçiniyormuş. Zamanla gelişen iklim değişikliği kuzey mısır'ı da yaşamaya elverişli hale getirince medeniyet de gelişmeye ve yerleşmeye başlamış.
Ölmeme konusunda aşırı derecede saplantı geliştirmiş olan bu kültürün günümüze kadar gelen anıtları aslında normalde rengarenkmiş. Renkleri seviyorlar yani.
Bunu da kral mezarlarının güneş görmeyen iç kısımlarından anlıyoruz. Nispeten binlerce yıl vuran güneş ışınlarının bozucu etkisinden etkilenmedikleri için alaca bulaca resimler ilk günkü gibi duruyor.
Bu insanların şöyle bir avantajı var. Ölüleri zaten zor bozuluyor. Çöle bıraksan bile bir ceset aşırı kuru ve sıcak hava nedeniyle parşömene rahatlıkla dönüşebiliyor. Bunu çabucak keşfetmişler.
Son olarak Mısır kültüründe halen geçerli olan yerleşmiş bir alışkanlık olarak krallar vadisinden çıkarılan ve nakledilen eski Mısır idarecilerine ait naaşlar ( Biz mumya desek de ) geçişler esnasında yerel halk tarafından selamlanıyor ve üzerinden binlerce yıl geçse de kadınlar saçlarını yolup ağıtlar yakıyorlarmış.
Ağıt yakma ve ağlayıcılık geleneğinin eski Mısır'daki varlığı hiyerogliflerdeki resimlerden tespit edilip belgelenmiş.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |