Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
17 ağustos gecesi eminim ki çok az kişi zaten uykuya dalmıştı.
Korkunç bir sıcak vardı ve tüm evlerin camları kapıları açıktı.
Birkaç gün öncesinde güneş tutulması yaşanmış ve çıplak gözle rahatlıkla seyredebilmiştik.
Fikret Kızılok'un bir şarkısı vardı.
gecenin tam üçünde diye.
O aralar sürekli onu dinliyordum.
Deprem aklımda o şekilde kalmış.
Gece tam üç civarı aslında sarsıntıdan önce o garip sesleri ve ışımayı duyup gördük.
Fırtına kopar gibi, şiddetli bir rüzgar ıslığı gibi bir ses.
Yalova tarafından gelen bir ışıma.
sonrasında olan ise bir türlü bitmek bilmeyen korkunç sallantı ve çığlıklar.
Durur gibi yapıp yeniden şiddetleniyordu.
Sallantıyı şöyle tarif edebiliriz: Evin koridorunda ayakta duramıyor fırtınaya yakalanmış gemi yolcusu gibi bir sağa bir sola çarpıyorduk.
soğukkanlı mıydık?
Galiba evet.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |