Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
dolmen-tolmen keltçe kökenli bir kelimeymiş.
anadolu'da keltlerden kalma mezarlar oldukları ileri sürülüyor.
geçmişinin cilalı taş devrine kadar dayandığı belirtilmiş.
iki ya da üç büyük dikili taş üzerine kapak gibi örtülmüş başka bir taşla oluşturulan ve mezar olarak yapıldıkları belirlenen tarih öncesi dönemlere ait yapılar.
anıt mezar taşı olarak kullanılan dev dikilitaşlara ise menhir adı verilmiş.
Dolmenlerin dikey taşlarına da menhir adı veriliyormuş.
dünyanın pek çok noktasında dolmenlere rastlanmış.
Edirne'de kapaklıkaya olarak bilinen dolmenler var.
Kırklarelinde de dolmenlere rastlanmış.
Avrupa genelinde dolmenlere rastlanıyor. İrlanda kıyıları, Hollanda, Bretenya
Doğu Avrupa'da ise Gürcistan ve Çerkesya sahillerinde rastlanıyormuş.
Fas, Tunus, Cezayir Afrika'da dolmenlerin bulunduğu ülkeler.
Hindistan, Kore, Japonya , Batı Asya'da Levant bölgesi de dolmenlere rastlanan bölgeler.
son bulgularla çok fazla insan iskeletinde kafa travmasına bağlı ölümler tespit edilmiş.
şehrin dağılmasında bu durum tam olarak gerekçe olarak gösterilemese de kendi çapında devasa büyüklüğe ulaşmış olan bu kentte insanlar arasındaki çatışmaların da kaçınılmaz olarak ortaya çıktığı belirlenmiş.
Hasan Dağı'nın üç kere aktif hale geldiği ve son aktivitesinin çatalhöyük medeniyetine denk geldiği belirlenmiş fakat uzaklık ve yanardağın faaliyet şekli bu uygarlığı bu patlamanın ortadan kaldırmadığını gösteriyor.
şehrin iklim değişikliği nedeniyle yavaş yavaş boşaldığını belirlemişler.
tarım olanakları azalmış.
300 yıl gibi uzunca bir sürede şehir eski canlılığını yitirmiş.
deprem faaliyetleri ya da buna benzer coğrafi değişimlerin de bu sürece etkisi olabileceği belirtiliyor.
değişen koşullarla birlikte tetiklenen göç hareketleri bu kültürü avrupa kıtasına kadar taşımış.
stone henge anıtlarının da bu kültürün bir ürünü olduğu belirtiliyor.
evcil hayvanlarını, tohumlarını, alışkanlıklarını toparlayarak bir yolculuğa çıkmış, daha elverişli topraklara ulaşmaya çalışmışlar.
şehirlerine sur örmeyi düşünmemişler.
rastlanan ilk sur örneği Sümer uygarlığına aitmiş.
yapılan analizlerle, çatalhöyük'te üretilen ve tüketilen buğdayın genetik olarak günümüz buğdayına çok yakın olduğu tespit edilmiş.
yemek pişirmek için ısıtılmış taşlardan ya da kil toplarından yararlanıyorlarmış.
en azından tahıllarını doğrudan ateş üzerinde pişirmediklerini ve bunun için çeşitli yöntemler geliştirdiklerini söyleyebiliyorlar.
elle öğüttükleri unu sıcak taşın üzerinde rahatlıkla pişirebiliyorlarmış.
o dönemde evcilleştirilen boğaları günümüz boğaları ile kıyaslamamak gerekiyormuş.
boynuzları arasındaki açıklık 1.5 metreyi bulabilen devasa canlılarmış o dönemin evcilleştirilmiş boğaları.
duvar resimlerinde görülen dev kızıl akbaba figürü ve etrafındaki başsız insan figürlerinin neyi temsil ettiği tahmin edilmeye çalışılıyor.
henüz ispatlanamamış olsa da bir tür ölüleri yolcu etme ritüelinin resmedilmiş hali olabileceği belirtilmiş.
bunun haricinde evlerin altlarında bulunan mezarlar bu durumla çelişiyor gibi görünüyor.
1950 li yıllarda rastlantı sonucu bulunmuş.
sokakları olmayan şehir olarak adlandırılmış.
Buna benzer yapılaşmalar günümüzde halen İran'ın bazı dağ köylerinde de teraslar halinde var.
dünyanın en eski yerleşim yeri özelliği taşımıyor fakat bilinen en azından Akdeniz havzasında bilinen döneminin en büyük yerleşim yeri olduğu tespit edilmiş.
kazılarda sadece yüzde altılık bir kısmın gün yüzüne çıkarıldığı belirtiliyor.
yiyecekleri depolayarak saklayan bilinen ilk uygarlıklardan biri.
bulunan çömlek parçaları yani dönemin saklama kaplarının parçaları buna delil olarak gösterilmiş.
boncuklu höyük ile aralarında genetik ve kültürel bir bağlantı olduğu açıklanmış.
kısacası daha küçük topluluklar bir şekilde büyük çatalhöyük toplumunu oluşturmuş.
çatalhöyük'ün büyüklüğü yaklaşık 25 futbol sahası olarak belirlenmiş.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |