Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
adamın adı Amar Bharati
Yeni Delhi'de yaşıyor.
kolu havada dura dura kurumuş kalmış.
yine de aşağı indirmiyor.
uyurken ne yapıyor acaba ?
etrafında bir tane bile akıllı adam yok muymuş anlamak mümkün değil.
keşiş olmaya karar vermiş.
tam olarak ne olmak istediğini anlayamadım.
önceden bir banka çalışanıymış.
hiç kimse de psikolojik sorunları olup olmadığını merak etmemiş demek ki.
Kendisini Şiva'ya adamaya karar verip eşini çoluk çocuğunu işini ne var ne yok terk etmiş.
insanın aklına daha saçma şeyler de geliyor.
hayatın bug'ını bulmuştur belki.
bir şekilde hiçbir şeye karışmadan ekmek elden su gölden sorunsuz sorumluluksuz yaşıyor herhalde.
eee şunu şunu yapsana,
yapamam bak kolum havada, Şiva'ya saygılarımı sunuyorum.
güzellik kraliçesi gibi dünya barışı istiyorum demiş.
aslında amerikan yazmama da hiç gerek yok.
hepsi öyle zaten.
neyse.
böyle filmler her zaman iş yapar.
virüslü, yaratıklı, zombili, uzaylı, bilinmeyen düşmanlı, suyu kendi elinde tutanlı, karası olmayıp denizde yaşayanlı, yer altına sığınmalı, labirentli, adaya düşmeli, uçmalı kaçmalı, radyasyon riskli, uzaya yerleşmeli, avatarlı...
böyle şeyler sadece filmlerde olur canım...
yok valla, sadece filmlerde olmuyor.
bunu da rts hocalarıyla tartışmak lazım.
filmleri mi gerçek hayata taşıyoruz yoksa filmler mi gerçek hayatı yansıtabiliyor?
buna bir örnek verelim:
mesela
yeni bir sosyal ortama girersiniz.
kimseyi çok uzun süredir tanımıyorsunuzdur.
sessiz kaldığınız sürece ve işleri yoluna koyduğunuz sürece kimsenin gözüne batmazsınız.
herkesin, göz önünde olan her türlü taşkınlığını görmezden gelir işinize bakarsınız.
sonra bir gün şak diye bir karar alır ve tak diye uygularsınız.
kimse sizden böyle bir performans beklemiyordur.
herkesi şoke etmişsinizdir.
bir anda şunu fark edersiniz.
hepsi sizi kafasında bir yere oturtmuş,
belli potansiyelleri size yüklemiş,
belli bir kalıpta görmek istemiş,
size hep o şekilde davranmış,
bir anda oyunu bozdunuz, her şeyi berbat ettiniz, oldu mu şimdi böyle ?
afallama kısmına gelince:
afallayan kişi sizsinizdir.
böyle bir duruma ayılınca hafif bir kırgınlıkla birlikte çokça afallarsınız.
bu tıpkı şey gibidir.
birilerinin sizi çekiştirirken konuşmalarının üzerine gelmeniz gibi.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
bakalım nasıl tanımlanmış ?
Gurur: "kişinin, sahip olduğunu düşündüğü şeylerle, yine sadece kendi kendini oyalaması " olarak tanımlanmış.
Kibir: "Kişinin kendini büyük, başkalarını küçük görmesi. "olarak tanımlanmış.
arada küçük bir fark var.
birinde kendi kendine sevinme
diğerinde başkalarıyla kıyaslama durumu var.
atalarla övünme
ait olduğu sosyal grubun kalabalıklığıyla övünme
statüyle övünme
malının çokluğuyla övünme
çocukların sayısıyla, çocukların başarısıyla övünme
üstsoyun başarılarıyla övünme
gibi örnekler sayılıp dökülmüş.
Konuyla ilgili olarak
Hucurat suresi 13. ayet ile ilgili uyarı yapılmış.
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |