Türkiye'nin memur portalı

geleneksel uyarılarımızdan biri.

bir şey anlatırken boş bakışlar fark edince yapılan uyarı.

dinleyeceksen dinle, dinlemeyeceksen boşa benzin yaktırma söylevi.

pasifik okyanusundaki adalar topluluğu olan ABD eyaleti.

18 adet adadan oluşan bir takımada.

8 ana adası var.

Başkent Honolulu, Oahu adasında bir şehir.

ABD ye bağlanan son eyalet. ( 50. eyalet )

Ayrıca ABD nin en pahalı eyaletlerinden biri.

tüm ihtiyaçlar ada dışından getirildiği için fiyatlar çok yüksek.

1893 yılında kavgasız gürültüsüz adalar topluluğundaki kraliçenin teslim etmesiyle ABD egemenliğine girmişler.

kısacası sömürgeci pek çok devletin iştahını kabartan adalar topluluğu çareyi ABD ye bağlanmakta

bulmuş.

Aynı zamanda ABD nin en güney noktası da burada bulunuyor.

yerel alfabelerinde sadece 16 harf bulunuyor.

kelimeleri daha çok, tekrar eden birbirine benzer hecelere benziyor.

Hawai ( bu şekilde dümdüz uzatmadan okunuyormuş ) adaları volkanik hareketler sonucunda oluşmuş ve sürekli büyüme halinde olan adalar. aktif volkanlar yakın zamana kadar hareketliliğine devam ediyordu.

ayrıca tsunami ve kasırga riski de barındırıyor bu ada topluluğu.

Pasifik okyanusuna baktığımızda okyanus ortasına kuzey köşesinde Hawai sol köşesinde Yeni Zelanda, sağ köşesinde ise Paskalya adası olan bir üçgen çizdiğimiz zaman bu üçgenin içinde kalan tüm adalar Polinezya adı verilen ortak bir kültürü oluşturuyorlar.

oldukça da gizemli bir durumları var aslında. bir okyanusa saçılmış kültürün parçaları...

adanın yerli halkı diğer pasifik halkları gibi polinezyalı olarak isimlendiriliyorlar ve tahiti, fiji, samoa halklarıyla aynı kökenden geliyorlar. birbirlerinin dillerini anlıyorlar. ortak bir kültür geçmişleri var.

adalar volkanik olduğu için bitkiler açısından oldukça verimli topraklara sahip.

dünyada en fazla yağış alan yer bu adalarda bulunuyor.

adaların doğu kısımları dağlık olduğu için ve bulutların arkaya geçişine engel olduğu için tüm yağışlar buraya düşüyor. bu nedenle burası oldukça gür bitki örtüsüne sahip. yağış alamayan batı kısımları ise nispeten daha az yağışlı ve turistik.

çiçekçilerden aldığımız salon bitkilerinin çoğu bu ada topluluğunda doğal olarak yetişiyor.

dünyanın en aktif volkanı da bu adalarda.

jurassic park bu adalardan birinde çekilmiş.

Lost dizisinin pek çok bölümü Oahu adasının Kualoa bölgesinde çekilmiş.

adada yoğun miktarda asyalı göçmen bulunduğundan resmi dil ingilizce haricinde asya dilleri de yaygın olarak konuşuluyor.

ağırlıklı olarak kazancını turizmden elde ediyorlar.

adalarda şeker pancarı da üretiliyormuş.

ayrıca dünyanın en büyük teleskopları bu adalardan birinde kuruluymuş.

ada yaşayanları bu teleskop projelerini zaman zaman protesto da etmişler.

adalarda trafik kazası neredeyse yaşanmıyor, sigara içilmiyor, sessiz , gürültüsüz, sakin bir hayat yaşıyorlar.

bilinen en eski tarih Polinezya yerli kabilelerinin adaya yerleştikleri ve barış içinde yaşadıkları üzerine.

sanırım gizemlerle dolu bir geçmişi var bu üçgenin. çok geniş bir alana yayılmış kültürün bazı parçaları eksik gibi duruyor.

kaynağı da orası mıydı yoksa sadece ismini mi taşıyordu bilmiyorum ama satışa sunulmuş olan kalabak su hazır sular içinde içimi en güzel olanıydı.

böyle bir takıntımız vardı.

türkiye'nin en lezzetli suyunu bulmaya çalışır gibi her suyu deniyorduk.

Kesinlikle "kalabak" diyebilirim.

tabi bizim yaylanın suyunu saymazsam.

onun ayrıcalığı var ne de olsa.

misafirlikte ne yapacağını bilememe sebebi.

çeşit çeşit insan var.

ya bardağı kırılırsa da çok sinirlenirse, kibarlıktan belli etmemeye çalışırsa ?

ya mutfağına girilmesinden hoşlanmıyorsa ?

acaba put gibi oturayım mı ?

yoksa yardım mı edeyim ?

yardım edeceksem ne kadar ileri gideyim mesela bulaşığını yıkayayım mı ? ya da buzdolabını açabilir miyim?

en iyisi hiç yerimden kalkmayayım.

bardak ve tabaklara da çok dikkat edeyim.

bu sefer de tembel diyebilirler ama yapacak bir şey yok.

sağa sola da çok bakmayayım.

efendi efendi oturup kalkıp gideyim.

bir kanguru sahiplenip onu besleyip büyütecekmiş.

sonra ona dövüşmeyi öğretip onunla birlikte gezecekmiş.

kendisine sataşan çocuklar olursa diye.

sonra da bana kaslı kanguru roger'ın resimlerini gösterdi.

gözlerime inanamadım.

maalesef roger eklem iltihabı nedeniyle hayatını kaybetmiş.