![]() Türkiye'nin memur portalı |
![]() ![]() ![]() |
![]() |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
||||||
|
dünden beri kafamdaydı.
dönüp dolaşıp aklım yine Tarsus'a gitti.
ben de bir bakayım dedim,
elektromanyetik alanların insan sağlığına etkileri nelerdir ?
Bakalım anlatan abi ile benzer durumlar yaratıyor mu ?
Bu arada izlerken, keşke yanına pusula ve başka ölçüm cihazları da alsaymış diye düşündüm.
halsizlik,
asabiyet,
boyunda sertlik,
göğüs ağrısı,
hafıza kaybı,
baş ağrısı,
kalp atışında değişim,
kan kimyasının değişimi,
sindirim ve dolaşım sorunları
şeklinde, manyetik alanların tesirleri sıralanmış.
o zaman bir de doğal elektromanyetik alanlar nelermiş diye bakayım:
radyasyon denmiş.
güneşten gelen termal radyasyon ( Bunu geç )
ateş, yıldırım ( bunları da geç )
dünyanın kendi manyetik alanı ( kutuplarda ekvatordan iki kat güçlüymüş. )
buna jeomanyetik alan deniyor. ( evet galiba konunun bununla ilgisi var. )
peki acaba orada yaşayan insanlarda yani tam üzerinde bulunan mahallelerde bilinen istatistiksel bir hastalık ölçümü yapılmış mı ?
İnsanlar hangi hastalıkara yakalanıyorlardı ?
genel olarak ruhsal durumları nasıldı ?
ağırlıklı olarak asabi ve gergin mi hissediyorlardı.
yoksa belirgin bir şikayetleri hiç olmadı mı ?
jeomanyetik alanlara biraz daha bakayım.
jeomanyetizmayı tanımlamışlar: kayaçlar ve tortulardaki eski mıknatıslanmaları da analiz eden paleomanyetizma gibi araştırma alanlarını kapsayan ve dünyanın manyetik alanını inceleyen bilim dalıymış.
çeşitli deneyler ve araştırmalar yapılmış ve doğal manyetik alanların aslında bitkilerin gelişiminde çok olumlu tesirler bıraktığı belirlenmiş. İnsan sağlığı için de olumlu özellikleri olduğu belirtilmiş. Demek ki bu durum belli dozlar arasındaki manyetik alanlar için geçerli.
yüksek dozlu manyetik alanları beyin tümörlerini ve özellikle erkeklerde lösemiyi tetiklediği tespit edilmiş. Yani aralarında anlamlı bir bağ kurulabilimiş.
mıknatıs taşı ya da manyetit de deniyormuş.
siyah renkli fakat kristal yapılı olduğu söylenmiş.
Manisa gibi Mersin Tarsus'un da doğal yeraltı kaynaklarından biriymiş.
Abi anlatıyor. Siyah diyor, parıldıyor diyor, siyahın en koyusu diyor.
Bende basınç hissi yarattı diyor. Göğsümde bir ağırlık oluşturdu diyor.
Başımda ağrı oluştu diyor.
Mide bulantısı yaptı diyor.
taşı elime aldım ama kaldırıp başka bir yere koymakta olağanüstü zorlandım, diyor.
acaba radyoaktif bir bölge miydi ? diyor.
Ben de biraz kurcalayayım dedim.
Tarsus'un doğal yeraltı kaynağı manyetik etkileri de bulunan bir tür demir filizi olan manyetit yani mıknatıs taşıymış.
Bu belki bir ipucu olabilir.
canı kaymak isteyen cebinde manda taşır.
canı boğmak isteyen cebinde piton taşır
mı dememiz gerekiyor.
insan niye cebinde piton taşır ki ?
akrep taşı mesela.
bu da bir yatırım yöntemi.
1. | ![]() |
yazman47 |
2. | ![]() |
Seval88 |
3. | ![]() |
semraa-91 |
4. | ![]() |
KenaAn MuTLu |
5. | ![]() |
burgulukalpler |
6. | ![]() |
BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
aslında şampuan dememek lazım da vücut bakım ürünü demek lazım.
Japonya'da kullanılıyormuş.
hem sıvı el sabunu hem duş jeli hem de şampuan olarak kullanılabilen bir ürün geliştirmişlermiş.
herhalde kokusunu, köpürme seviyesini şusunu busunu dengeleyip bu şekilde piyasaya sürdüler.
yoksa sıvı el sabunu ile duş jeli arasında zaten ne kadar fark vardır ki ?
güzel bir pazarlama taktiği.
bakalım ülkemizde ne zaman keşfedilecek ?
Hz. Süleyman'a ait deyince bizzat ona ait bir muska olduğunu zannettim.
Acaba Hadrianapolis'te ne işi olabilir diye merak ettim.
madalyon sapasağlam duruyor ve milattan sonra 5. yüzyıla tarihlenmiş.
yanlış anlamadıysam bölgenin askeri üs olmasıyla ilişkilendirilmiş ve oradaki askerlerin üzerinde taşıdığı bir materyalmiş.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |