Türkiye'nin memur portalı

insan hayat hikayesini dinleyince ve yıldan yıla değişen fotoğraflarına baktıkça

trafik kazası geçirmiş demek istemiyor da

gitmek istemiş ve gitmiş demek istiyor.

böyle bir ekşi başlığı açılmış.

Herkes fikrini yazmış.

Benim açımdan vasfiye teyzeyi aşabilen yok.

saçları biraz daha uzun olaydı da bir tenhada elime dolayaydım hissini verebilen yegane karakter.

finali de izlediğime göre fikrimi paylaşabilirim.

Film olmamış, sanki aceleye getirilip haldır huldur çekilmiş.

sanki çekilirken kimsenin birbiriyle bağlantısı yokmuş, herkes işini yapıp kaçmış gibi.

filmin beli başı ayrı oynuyor.

Amerikan sinemasının şöyle bir hastalıklı durumu var:

önemli konuların içinden geçip, onları karikatürize edip, yeri geldiğinde kendi halkını yerden yere vurup ( Bu konuda haklı mıdır, abartıyor mudur, öz eleştiri mi yapıyordur bilmem ) garip hikayeler üretiyorlar.

o iş öyle değil, o iş böyle de değil.

iki uç kutbun çatışmasına da bakın hele.

kısacası o işler öyle yürümüyor canım benim, korku filmi yazarından esinleneceğinize keşke "bir bilenlere" danışsaydınız.

Stephen King akla gelebilecek her şeyi nakde çevirebilecek hedefleri olan bir ünlü yazar.

ortaya bir film çıksın diye garip bir aynadan kavramları çarpıtmanın hiç gereği yok.

fantastik film çekin daha iyi.

en azından "Bu fantastik film, burada canım ne istiyorsa o olabilir." diyebilirsiniz.

fotoğraf:

1838

jacques Daguerre

dolabında kırılmış bir termometreden dökülen civa, karanlık odada bulunan gümüşlü levhada görüntüyü sabitlemişti.

modern fotoğrafçılık kırık bir termometre ile başlamış oldu.

post it:

1974

spencer silver

dayanıksız bir yapıştırıcı bulunması ve sonradan bunun post-it üretiminde kullanılması.

lastik:

1844

charles goodyear

kauçuğu sertleştirmek için pek çok deney yaptı.

sonunda kükürtle sert ve elastik bir ürün elde etmeyi başardı.

borçları nedeniyle hapis yattı ve sefalet içinde öldü fakat lastiği bulmuş oldu.

dayanıklı cam:

1904

Edouard Benedictus

bir deney tüpü yere düşmesine rağmen dağılıp parçalanmadı.

içinde kolodyum bulunan sıvı buharlaşmış tüpün iç yüzeyindeki madde dağılmayı önlemişti.

bundan ilham alınarak dağılmayan sağlam camlar geliştirildi.

röntgen ışınları:

1895

Wilhem Konrad Röntgen

bir deney sırasında yayılan radyasyonun saydam olmayan cisimlerin içinden geçebildiği fark edilmiş.

( onedio alıntısı )

eskiden ağırlığı çok fazla anlamında kullanılan arapça kökenli bir kelime iken günümüzde etkisi, gücü fazla olan, başarısı yüksek anlamlarında sıfat olarak kullanılan bir kelimeye dönüşmüş.