Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
günümüzde çoktan kurumuş su yataklarının yerleri belirlenmiş.
bölgenin o dönemde ormanlarla kaplı olduğundan da bahsedilmiş.
bu yapıların inşa edildiği dönemde bölge yemyeşil, ormanlarla kaplı, pek çok tür canlıya barınak olan cennet gibi bir yermiş.
Yakınlarda bir köy varmış ve ismi "Eden" miş.
Anadolu'nun doğal orman örtüsünün ağırlıklı olarak çam değil meşe olduğunun da altı çizilmiş.
Meşenin diğer isimleri pelit ya da palamut.
yaklaşık 400 tür meşe var.
fındığa benzeyen şapkalı meyvesine de pelit ya da palamut ismi veriliyor.
ortalama ömrü 400 sene olan bu ağaç tarihte kudret ve bilgeliği simgelemiş.
Afganistan, Pakistan, İran, Irak, Suriye, Türkiye, Yunanistan anavatanı olarak belirlenmiş.
Türkiye'yi binlerce yıl önce hayal ederken ormanlarla kaplı olarak hayal etmemiz daha mantıklı olurmuş.
Diyarbakır'ın bir ilçesi.
Dicle nehrine paralel bir tepe üzerinde kurulmuş.
ilçe peygamberler diyarı olarak da anılıyor.
ilçenin bir kısmı Dicle nehrine yapılan baraj nedeniyle sular altında kalmış.
Hz. Elyesa, Hz. Zülkifl ( Bişr ), Nebi Harun-i Asefi, Hz. Danyal, Hz. Elyesa'nın amcasının oğlu
Nebi Hürmüz, Hz. Enuş, Nebi Ömer, Nebi Hallak, Nebi Zennun, Nebi Harut, Nebi Harun'un yeğen ve
yardımcısı Ruyem'in kabirlerinin bu ilçede olduğu belirtiliyor.
Danyal peygamberin kabrinin tarsus'ta olduğu bilgisi de var.
1995 yılında Dicle nehrine baraj yapılması gündeme gelmiş.
Öteden beri bilinen kabirlerin, suyun altında kalacağını anlayan bölge halkı ilgili yerlere ulaşıp durumu bildirmişler.
Baraj sularının yükseleceği gerekçesiyle Hz. Elyesa ve Hz. Zülkifl peygambere ait kabirlerin Ziyaret Tepe adı verilen bölgeye nakledilmesine karar verilmiş.
Nakil sırasında kabirlerin bütünlüklerinin bozulmadığı anlaşılmış.
Naaşların sapasağlam adeta uyur vaziyette olduğu görülmüş.
her iki zatın saçlarının uzun ve kır olduğu; birinin saçlarının arkadan bağlı olduğu, bedenlerinin deforme olmadığı, günümüzdeki gibi kefenleme işleminin yapılmamış olup üzerlerinin bir aba ile örtülmüş olduğu belirlenmiş.
Not: Nakil sırasında görev alanlar mezarların boş çıkması halinde halka bu konuda bilgi vermeyeceklerine dair kendi aralarında yemin etmişler, sözleşmişler. Böyle bir durumun olabilme ihtimalini de göz önüne almışlar.
işlemi nasıl yapacaklarına dair ise önceden haberci rüyalar gördüklerini bildirmişler.
nakil sırasında bütün ilçe saygıyla beklemiş.
Nakil 1995 yılında gerçekleşmiş.
işlem görevliler tarafından geceleyin , sabaha karşı, izdiham olmaması için gerçekleştirilmiş fakat insanlar yediden yetmişe o gece farklı bir telaşa kapılmış ayağa kalkmışlar, o saatte uyanmışlar ve beklemeye başlamışlar.
Hz. Elyesa M.Ö 8. yüzyılda yaşamış. Hz. İlyas ile birlikte ve ondan sonra görev almış.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
bakalım nasıl tanımlanmış ?
Gurur: "kişinin, sahip olduğunu düşündüğü şeylerle, yine sadece kendi kendini oyalaması " olarak tanımlanmış.
Kibir: "Kişinin kendini büyük, başkalarını küçük görmesi. "olarak tanımlanmış.
arada küçük bir fark var.
birinde kendi kendine sevinme
diğerinde başkalarıyla kıyaslama durumu var.
atalarla övünme
ait olduğu sosyal grubun kalabalıklığıyla övünme
statüyle övünme
malının çokluğuyla övünme
çocukların sayısıyla, çocukların başarısıyla övünme
üstsoyun başarılarıyla övünme
gibi örnekler sayılıp dökülmüş.
Konuyla ilgili olarak
Hucurat suresi 13. ayet ile ilgili uyarı yapılmış.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |