Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
olabilir.
Hızla ya da yavaş yavaş yayılabilir.
insanlar farklı arayışlara girebilir.
bu da onları araştırmaya iter.
sonrasında belli bir görüşe varırlar ya da varamayabilirler.
insanlık tarihi boyunca olagelen şeyler bunlar.
önemli olan ise temel ahlak prensipleriyle donanmış olmaktır.
Herkes buna kısaca insan olmak diyor.
inançtan bağımsız olarak, temel ahlaki ilkeleri benimsemiş olan insanlarla istediğiniz fikri istediğiniz ölçüde oturup konuşabilirsiniz, tartışabilirsiniz.
Çünkü davranışlarından, sözlerinden, size zarar verip vermeyeceğinden emin olursunuz.
Mesela yalan söylemiyordur, söz verdiği zaman sözünde duruyordur, emanete hıyanet etmiyordur.
emin biri olmak önemli.
Emin sıfatını kazanabilmek gerçekten çok önemli.
Evreni nedense bir kumaş ya da masa örtüsü gibi kabul edip kütlelerin bu örtü üzerinde büyüklükleri nisbetinde yarattığı çöküntülerin çekim gücü olarak algılandığını Einstein belirtmiş.
Yani aslında küçük kütleyi büyük kütleye çeken şey kütlenin kendisi değil oluşturduğu uzay bükülmesi demiş.
iyi de gergin tutulan bir örtüyü üzerine bırakılan çeşitli büyüklükteki güllelerle aşağı doğru sündüren şey aşağıdan gelen yerçekimi kuvveti. ( Teoriyi öyle kurduk ya )
O zaman burada şu sonuca ulaşıyoruz :
İrili ufaklı bütün kütleleri uzayda birbirini çekiyormuş gibi gösteren çok daha büyük bir bir arada tutma mekanizması var.
o mekanizma eğer Einstein'in teorisi doğruysa küçük nesneleri büyük nesnelere her nasılsa tabi kılıyor.
Ayrıca uzay boşluğunu düz bir kumaş yüzeyi gibi düşünmek ne derece doğru düşünmemizi sağlar ki ?
Uzaydaki bu hareketliliği sadece kütlelerin birbirini çekmesiyle izah edebilir miyiz ?
Eğer öyle olsaydı uzay boşluğunda garip bir kümeleşme ya da daha kaotik bir ortam olmaz mıydı ?
Düğünlerde atılan havai fişekler gibi her gece bir cümbüş izlemez miydik ?
Uzayı eğmek hadi biraz anladım da zamanı eğmek neyin nesi kesinlikle anlamadım.
Zaman diye bir şey zaten yok.
bizim uydurduğumuz bir periyod sadece. İleri doğru tanımladığımız bir ok.
Aslında entropinin bir nevi kabullenilişi.
Ölümü aşabilseydik zamanı icat edip sorgulamayacaktık bile.
Neyse kütleler birbirini neden çeker, Einstein olaya niye değişik bir bakış açısı getirmiş, başka bakış açısı getiren bilim insanı var mı ben başka bilgi bulamadım.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
bakalım nasıl tanımlanmış ?
Gurur: "kişinin, sahip olduğunu düşündüğü şeylerle, yine sadece kendi kendini oyalaması " olarak tanımlanmış.
Kibir: "Kişinin kendini büyük, başkalarını küçük görmesi. "olarak tanımlanmış.
arada küçük bir fark var.
birinde kendi kendine sevinme
diğerinde başkalarıyla kıyaslama durumu var.
atalarla övünme
ait olduğu sosyal grubun kalabalıklığıyla övünme
statüyle övünme
malının çokluğuyla övünme
çocukların sayısıyla, çocukların başarısıyla övünme
üstsoyun başarılarıyla övünme
gibi örnekler sayılıp dökülmüş.
Konuyla ilgili olarak
Hucurat suresi 13. ayet ile ilgili uyarı yapılmış.
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |