Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
5 litrelik su petleriyle tepelerinden kesip mama kabı yapıyorum. Gece olunca ekmekle karıştırdığım yemekleri evlerden uzak konteyner yanına bırakıyorum. Boşalanları da etrafta bırakmayıp hemen çöpe atıyorum. Çevrede pislik kalmaması lazım.
Bir süre önce kapların yerinden yok olduğunu gördüm. "Mahallede mama bırakmamı istemeyen biri var herhalde" diye düşündüm. "Ne yapacak, çöpün içine atmıştır" diye bütün çöpleri yokladım. Sağa baktım sola baktım yok. Sonunda bugün vaziyeti anladım. Balkondayım baktım bizim pamuk kutuyu ağzıyla almış, üşenmemiş taşımış. gölgelik çayır çimen bir yer bulmuş kutuyu da ön ayaklarının arasına almış. Arada bir yiyor arada da keyif yapıyor. Bir de beni gördü balkonda keyifli keyifli bana bakıyor. Hayatımda bu kadar zeki bir köpek görmedim.
"yazılı ve sözlü kışkırtma unsuru" olarak tanımlanmış.
"Belli bir şekilde kategorize edilmiş insan topluluğuna" yönelik aşağılama, tehdit de bu kapsamda.
Fakat nelerin nefret söylemi sayılacağı konusu tartışmalıymış. Ülkeden ülkeye değişiyormuş. Çoğumuz konuşup yazarken bu suçu farkında olmadan işliyoruz.
Tepe noktaları İnanç, cinsiyet ve Irkmış. Bu üç unsur, insanları birbirinden farklılaştıran unsurlar olduğundan ve insanların farklılığa, gruplaşan odaklara çıkarlar çatışması nedeniyle tahammülü olmadığından tarih boyunca en kırılgan noktalar olarak belirlenmiş.
Piramitteki ihtiyaçları karşılanmayan toplumlarda bu hastalık alevleniyor. Refah seviyesi yüksek toplumlarda bu tarz sorunlar da pek yaşanmıyor. Belki sadece dışarıdan oraya taşınmaya çalışılıyor.
Nefret söylemi , insan eylemlerine bağlıdır aslında. Eylem söylemi doğuruyor. Söylem tekrar eyleme dönüşüyor. İkisini birbirinden ayrı düşünmek zor.
güçlü olan ya da güçlü olduğunu düşünen insanlar söylemlerini "düşünce özgürlüğü" kapsamında değerlendirebiliyor rahatlıkla.
Nefret söylemi ile hedefe alınan kişi ve gruplara " toplumda size yer yok " mesajı iletiliyor.
Nefret söylemi yalan haber barındırabilir , yanlı ve eksik bilgi içerebilir, hedef gösterir, kışkırtır. İfade özgürlüğü ile karıştırılmamalıdır.
İnternet ortamı bir "içini dökme" ortamı olarak algılanıyorsa da günümüzde şiddet sarmalınının en büyük destek mecrası olduğu bir gerçek.
Bir kişinin başka bir kişiden, zümreden, ırktan, topluluktan, gruptan nefret etmesine engel teşkil eden bir durum yok ama bunun kışkırtıcı bir şekilde alenen ifadesi kutuplaşmayı hızlandırdığı için tehlikeli.
En büyük düşmanımız kendi benliğimiz ve ona karşı çok uyanık değiliz.
Karadenizlilerin ısrarla cümlenin en sonuna yerleştirdikleri elemanlardır. yüklemin ısrarla altını çizer baş köşeye oturturlar. özneyi hep gizli kullanırlar pek öne çıkarmazlar. Dediğim gibi aksiyonu seviyorlar zaman ve mekan önemli değil.
Örnek: Aldum oni oğa, Gittum ormana, İndum derin irmağa zeytin dali kirmağa falan filan...
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |