Türkiye'nin memur portalı

anavatanı olan Güney Amerika yerlileri tarafından kutsal kabul edilen bitki.

New Mexico'da yapılan arkeolojik kazılarda 5000 yıllık saklanmış mısır tohumlarına rastlanmış.

Mısır nemli iklimlerde yetişiyor.

Karadeniz bölgesinde bu bitki Laz denizciler tarafından getirilip yayıldığı için Laz Otu, Lazottan

evrilerek lazut adını almış.

yaygın olarak ise Mısır üzerinden bu bitki bize geldiği için doğrudan mısır adını almış.

amerika yerlilerinin Aztek, Maya ya da İnka medeniyetlerinin bu bitkiye hangi ismi verdiklerini bulamadım.

Açıkçası güney amerika yerlilerinin dilleri ile ilgili mitoloji dışında pek bir bilgi internet ortamında bulunmuyor.

Ancak oralara giden gezginlerimiz sayesinde kültürlerinin aslında Asya kültürlerine ne kadar benzediğini görebiliyoruz.

Her neyse.

Amerikan yerlilerin mısır bitkisinin tohumlarının uzaydan geldiğine inanıyorlarmış. Ben söyleyenlerin yalancısıyım.

kerpiç tuğla her topraktan yapılmıyormuş.

toprağın belli bir oranda kil ihtiva etmesi gerekiyor.

içine yine belli oranda saman ve su katılarak yoğurulup tahta kalıplar içinde sıkıştırılan toprak kurumaya bırakılıyor.

her ne kadar depreme dayanıksız olduğu belirtilmişse de usulüne uygun olarak yapılmış doğru standarttaki kerpiç bir yapının, kendisi gibi yapılmış betonarme bir yapıya göre depreme iki kat daha fazla dayandığı belirlenmiş.

Dünyanın az yağış alan hemen hemen tüm bölgelerinde kerpiç yapılara rastlamak mümkünmüş.

önceleri inanılması güç, gizemli, ilgi uyandıran mistik konular için kullanılıyorken şimdilerde devasa bir çuval gibi tüm konuların içine basıldığı kavram.

yapılan araştırmalara göre tavuk ilk defa Çin'de evcilleştirilmiş.

çin'de 10.000 yıllık tavuk fosilleri bulunmuş.

Tavuğun Asya'nın güneydoğusundan dünyaya yayıldığı konusunda bilim insanları hemfikirler.

atası gallus gallus kuşuymuş.

tabi ki daha daha eski ataları dinozorlar.

Böyle bir açıklamadan sonra dinozorların en azından bazılarını kertenkele gibi değil de rengarenk tüyleri olan dev horozlar gibi olduklarını hayal etmek daha heyecan verici gibi.

Bu durumda da aklımıza hemen Avatar filmi geliyor.

ismi sonradan verilmiş.

hayali olarak çizilen bir üçgenin içinde bulunan saha.

hayali üçgenin tepe noktasında bermuda adaları, sol ucunda ABD Florida kıyıları var. Üçgenin taban kenarı Bahamalar boyunca uzanıyor, hemen aşağısında Küba var. sağ alt köşesi ise Porto Riko olarak belirlenmiş.

üçgen şekli kazaların oluş yerlerinin dağılımı ve yığışması ile ortaya çıkmış.

Bölge Karayip denizinin kuzeyinde yer alıyor.

bu bölgede istatistiklerin çok üzerinde uçak ve gemi kazası gerçekleştiği için uzmanlar konuyla ilgili pek çok görüş ortaya atmış.

ilk olarak bölgede bir manyetik alan olduğu ileri sürülmüş.

olay dünya dışı varlıklara ve gökyüzünde uçan tanımlanamaz cisimlere bağlanmış.

kayıp atlantis kıtasının buralarda bir yerde olduğu ve onun yarattığı manyetik alanın kazalara neden olduğu ileri sürülmüş. Hatta atlantik ismi bu nedenle bu okyanusa verilmiş.

bazı bilim insanları okyanus tabanından denize karışan bazı gazların varlığını keşfetmişler. denizde zamanla tabanda tebeşirimsi bir maddeye dönüşen ve zamanla sıcak su akıntıları ile karışan bu gazların eriyerek ve yükselip yüzeye çıkarak sudan daha az yoğun alanlar oluşturduğunu, anafor etkisiyle gemileri aşağıya doğru çektiğini açıklamışlar.

uçakların düşmesini de yine bu gazlara bağlamışlar. deniz tabanından çıkan ve yükselmeye devam eden bu gazların atmosferde de değişimlere sebep olduğunu, havadaki daha az yoğun ortamlarda uçakların aniden irtifa kaybetmeye başladığını belirtmişler. bunu hem oksijen azlığına hem de havadaki yoğunluk değişimine bağlamışlar ki şimdiye kadar yapılan en mantıklı açıklamalar da ölçümlerle de ispatlandığı için bunlar gibi görünüyor.