Türkiye'nin memur portalı

yeniden düşündüm de,

zamanında belki buzul çağında belli bölgelere yerleşmiş medeniyetler tekrar açığa çıkardı.

onların şu anda deniz altında kalan bina, tünel, geçit, tapınak, yol her ne ise birdenbire gün ışığına çıkardı.

özellikle istanbul boğazı hakkında türlü rivayetler var.

boğazın aslında o kadar da büyük olmayan bir akarsu olduğu ve civarında çeşitli yerleşim yerleri olduğu hakkında.

aynı bulgular ege adaları için de geçerli.

eskiden ada olmayan ve kara parçası olan ege adalarının deniz altında kalan bölümlerinde çeşitli medeniyetlerden kalma izler hala bulunabiliyormuş.

bizim büyüklerimiz dev kelimesi yerine div kelimesini kullanırdı.

ben de merak ettim.

kelime nereden geliyor diye.

Farsça kökenli bir kelimeymiş, gerçekten de dîv ya da Dêv olarak telaffuz ediliyormuş.

Eski farsçada daiva kelimesinden geliyormuş.

avesta dilinde daeva , kötülük tanrısı, şeytan, cin olarak tanımlanıyormuş. ( Zerdüşt dini )

aslında fars mitolojisinde kötü ruhlu efsanevi bir yaratığın ismiymiş.

ek bilgi:

deiwos: tanrı dönüşerek, deva, deus, zeus şekline bürünmüş.

köye bakınca hatırladım.

Köyün adı aslında palangan'mış. ( palangan-palengan )

Yanlış anlamadıysam bir kürt köyü, kürtlerin yaşadığı şehirlerden birinde.

değişik mi gitmişti diye baktım ( değişik yollarda ) onun gittiği köy sar agha sayed köyüymüş, benziyor ama.

Palangan'a belki de Berna gitmişti. ( Borna seyyahe )

tekrar baktım da dere kenarındaki dik bir yamaçta kurulmuş çok güzel bir köymüş.

etkinliği de izledim.

10.000 kişi katılmış diyorlar.

Hewraman yazmışlar, sanırım bölgenin adı.

Belli ki turizm potansiyelini de keşfetmişler.

biraz kurcaladım da özellikle definecilerin takip ettiği bir işaretmiş v işareti.

Roma rakamıyla 5 i ifade etse de yollarda ya da kayalarda kullanılan bu V işareti 5 rakamını değil farklı anlamları barındırıyormuş.

ağırlıklı olarak bu işaret kayalara kazınıyormuş.

v nin açık ağzı boyunca ilerleyin anlamına gelecek şekilde aslında bir nevi yön belirteciymiş.

v nin bacak boyları da ilerlenebilecek mesafe hakkında bilgi verebiliyormuş.

eğer yakınlarında bir de murç deliği bulunuyorsa bu oranın bir mezar olduğu anlamına geliyormuş.

daha çok antik ermeni mezarları bu şekilde işaretli oluyormuş.

kanalın sahibi son videolarından birinde tam da aklımdan geçenleri söyledi:

Burası ilk yapıldığında bu kadar dar ve alçak değildi,

yüzlerce yıl boyunca bu kanalların içi toprak doldu ve biz bu geçitlerin içinden geçerken zorlanıyoruz.

inanılmaz zor koşullarda uğraşmışlar.

Mağara sistemlerinin içine yeraltı şehirleri kurmuşlar.

Bir yer altı şehrinin girişinde ters V şeklinde bir işaret var.

Acaba sembolizma olarak neyi ifade ediyor ?

Duvarlar taşlarla örülmüş ve aralarına kendine özgü bir sıva yapılmış.

sağ ve sol tarafta nişler yapılmış demek ki aydınlatma ihtiyacı hissetmişler.

Şehrin tavanlarında birkaç katlı havalandırma sistemleri, bazı bölgelerde sarnıç sistemleri inşa edilmiş.

duvarların önceleri sıvalı olduğunu belli eden bazı ufak tefek belirtiler de var, özellikle tavan kısımlarda.

bir an önce kazıların başlayıp toprağın bu sistemlerden boşaltılması ve boşaltılırken de malzemenin incelenmesi gerekiyor.

Demem o ki: Anadolu'nun altında gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen tuhaf bir yapılar ve dehlizler sistemi var.

bunlar restore edilir, aydınlatılır ve yapılış amaçları ortaya çıkarılırsa turizmde inanılmaz bir patlama yaşanır.

Şu ziyaretçiler kanalına biraz ekipmanla ve mağaracı arkadaşlarla destek olunsa kim bilir neler neler ortaya çıkacak. Bu haliyle birazcık amatör gibi görünüyor.

Kanalın sahibi aşırı cesur ve farklı yaradılışlı bir abimiz.

Bu ucu bucağı görünmeyen dehlizleri ve yer altı galerilerini gördükçe o dönemde yaşayan insanların nasıl baskınlar, saldırılar, işgaller yaşadığını daha derinden hissetmeye başladım. Böyle bir gayreti başka bir şeyle açıklamak imkansız.

demek ki sık sık saldırıya uğruyorlardı ve artık durumdan bezmişlerdi. kapıları kilit taşlarıyla kilitleyip tehlike geçene kadar depoladıkları erzaklarla idare ediyorlardı.

belki bu şehrin sırlı girişlerini sadece belli kişiler biliyordu ve tehlike ortaya çıkınca bir şekilde şehir tahliye ediliyordu.