Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Buşido
japon samuray felsefesi. japon savaşçıların tuttuğu yol.
7 temel düşüncesi varmış:
gi: doğruluk ve adalet
rei: kibarlık ve nezaket
yu: destansı cesaret
meiyo: şeref
jin: merhamet
makato: dürüstlük ve samimiyet
chu: görev ve sadakat
zen ve budizm öğretisinin bir karması olarak, dövüş sanatları dışında, samuraylar bu felsefeyi de yaşam şekli haline getiriyorlarmış.
Mısır yetiştiren bir çiftçi, her yıl en kaliteli mısır ödülünü alırmış. Çiftçi, ödül aldığı mısırların tohumlarını da ekmeleri için komşularına dağıtırmış. Bunu öğrenen bir gazeteci röportaj yapmak için çiftliğe gelmiş.
Gazeteci çiftçiye sormuş:
"Seninle her yıl aynı yarışmaya giren komşularına, kaliteli tohumlarından vermeyi nasıl göze alabiliyorsun?"
Çiftçi cevap vermiş:
"Yoksa bilmiyor musun? Rüzgar, olgunlaşan mısırlardan polenleri alır ve tarla tarla dağıtır.
Eğer komşularım kalitesiz mısır yetiştirirse çapraz tozlaşma sonucu her geçen yıl ürettiğim mısırın kalitesi düşer. Eğer kaliteli mısır yetiştirmek istiyorsam, komşularıma da kaliteli mısır yetiştirmeleri için yardım etmeliyim".
Yaşamlarımız da böyledir. Hayatlarını anlamlı ve iyi bir şekilde yaşamak isteyenler başkalarının hayatlarını da zenginleştirmelidir.
Bir yaşamın değeri dokunduğu hayatlarla ölçülür.
Ve mutluluğu seçenler, başkalarının mutluluğa ulaşmasına yardım etmelidir. Birimizin refaha ulaşması, herkesin refaha ulaşmasına bağlıdır.
Buna başarının ilkesi diyebilirsin ya da hayat kanunu.
Hiçbirimiz kazanamayız, hepimiz birden kazanmadıkça.
( Medium.com adlı siteden olduğu gibi aldım. bir tek kelimesine dokunmadım. )
topumu ve ipimi ve tırtılımı saymazsak doğru dürüst hatırlayabildiğim tek oyuncağım diyebilirim. üzerinde basit bir resim vardı. Kedi resmiydi galiba. Belki o yüzden kedileri seviyorum.
Plastik basit bir şeydi. biraz kafa yormak gerekiyordu . parçaları kaydırarak resmi düzgün bir şekilde tamamlamaya çalışıyordun.
Googledan araştırdım. Hala satılıyormuş. çok şaşırdım.
medeni olabilmek babamın tanımına göre: " Eşyaları yerinde ve usulüne uygun kullanabilme yeteneği"
yani temiz kullanma, gerektiğinde onarma, herkesin hizmetine sunabilme, azami ölçüde yararlanabilme vs. her şeyi bunun içine koyabiliriz.
Mesela belediye hizmeti olan bankların, çöp kovalarının, direklerin, spor aletlerinin, parkların, bahçelerin temiz kullanımı, sahiplenilmesi... Kişisel eşyaların da aynı şekilde korunması gibi...
Bana kalırsa da bir ülkenin medeni olup olmadığını ilk bakışta çevre temizliğinden, yüzü gülen özellikle kadın ve çocuklar sonra erkeklerden, bir de toplumsal yapının piramit gibi değil de dikdörtgen olmasının yansımalarından anlarız herhalde.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
bakalım nasıl tanımlanmış ?
Gurur: "kişinin, sahip olduğunu düşündüğü şeylerle, yine sadece kendi kendini oyalaması " olarak tanımlanmış.
Kibir: "Kişinin kendini büyük, başkalarını küçük görmesi. "olarak tanımlanmış.
arada küçük bir fark var.
birinde kendi kendine sevinme
diğerinde başkalarıyla kıyaslama durumu var.
atalarla övünme
ait olduğu sosyal grubun kalabalıklığıyla övünme
statüyle övünme
malının çokluğuyla övünme
çocukların sayısıyla, çocukların başarısıyla övünme
üstsoyun başarılarıyla övünme
gibi örnekler sayılıp dökülmüş.
Konuyla ilgili olarak
Hucurat suresi 13. ayet ile ilgili uyarı yapılmış.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |