Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Geçen gün "Brunei Sultanlığı" videosunu açtık ve çok şaşırdım başlığı.
Gezi dergileri, bloglar, belgeselciler hep belli bir tıraşlama ve kendilerine göre eleme yaptıktan sonra görüntüleri ve bilgileri bizlerle paylaşıyorlar.
Estetik kaygılarla ya da yasal engeller ve riske girmek istememeleri yüzünden hep en güzel turistik yerler, en yaşanılır bölgeler , en nezih caddeler bize yansıyor.
Bizim bu Oğuzhan kardeş tüm kapıları ölümüne zorladığından inanılmaz görüntüler aktarıyor ülkelerle ilgili bize. Düşünün ki yanlışlıkla Çin'e Sincan-Uygur özerk bölgesinden girmiş ve başına gelmeyen kalmamış. Özellikle tavsiye ediyorum tüm gerçeği olduğu gibi kamerayla gizli gizli çekerek aktarmış. Yolculuğuna kah otostopla kah toplu taşıma araçlarıyla devam ettiğinden ülke insanlarını aşağı yukarı tanıyorsunuz.
Himalayalar'da, nepal'de yaşadıklarını görünce aklım çıkacak sandım. Ben de nisbeten bölgeye benzer bir coğrafyada yaşıyorum ki zaten buna gerek de yok izleyince anlayacaksınız. Az çok neler yaşadığını tahmin edebiliyorum.
Oğuzhan kardeş "İn to the wild" ın yaşayan tek örneği bence başka açıklama bulamıyorum. Her ne kazanım elde ettiyse sonuna kadar hakediyor. hatta fazlasını hakediyor.
Brunei'ye gelince ... Bir ülke düşünün . Herkesin evinde en az 3 adet lüks araba var. Herkesin müstakil evi var ve bunu devlet veriyor. Herhangi bir vergi ödenmiyor. Benzinin litre fiyatı 30 cent. Ülkeden yoğun miktarda petrol çıkarılıyor. Petrol çıkarma işini Shell almış ve çıkan petrolün %49 u onların %51 i ülkenin. Petrolün korunması işini İngilizler üstlenmiş. Ancak farklı uyruklu askerleri bu iş için görevlendirmiş. Ülke sultanlıkla yönetiliyor. Nüfusu ise yarım milyon bile yok. Dümdüz bir ülke. Deniz seviyesinde hatta belki daha altında bilmiyorum garip bir coğrafyası var. değişik sürüngenler ortalıkta gezebiliyor. Ülkede sigara içmek kesinlikle yasak ki zaten her yerden petrol fışkırıyor. İçki de kesinlikle yasak. Anladığım kadarıyla islami bir yönetimi var.
Ha bana deseniz ki orada yaşar mıydın ? Yok anam ben almayayım o kadar zenginlik rahatsız eder beni. Caddeler bomboş, hiçbir sosyal aktivite yok, hatta ortalıkta insan bile yok. Yuvarlanıp gidiyorlar. Pek bir gayeleri de yok gibi.
Her yöne çekilebilecek uyumlu ve besleyici bir çorbadır. İçine pek çok şeyi kabul edebilir. Kıyma, soğan, sebze, baharat...
Anadolu'nun ve Mezopotamya'nın bildiği en eski tahıllardan biri mercimektir. mercimek, nohut ve buğday tarih boyunca en çok tükettiğimiz gıdalar olmuş.
elinizdeki malzemelerle ve farklı baharatlarla Hint usulü mercimek çorbasını da deneyebilirsiniz.
En dip not: Mercimeği suya salmadan, bir süre yağda kavurarak yaparsanız, çorbanın lezzetini kat kat arttırırsınız.
Başıma geldikten sonra araştırdım. Bakla zehirlenmesine favizm deniyor. İsmi bakla ile yapılan bir tür yemek olan favadan geliyor.
Az miktarda tüketince pek etkilemiyordum ama belli bir miktarı aşınca fazla etkilediğimden ve zehirlendiğimi hissettiğimden hayatımdan tamamen çıkardığım sebzedir.
Sadece bakla yemeği yemek değil polenlerini dahi solumamak gerekiyormuş. Emziren anneden sütle bebeğe geçtiği için dikkatli olunması gerekiyormuş.
Kalıtımsal olarak altsoya geçen enzim eksikliği nedeniyle, bakla tüketen bazı kişilerde hemolitik anemi gelişebiliyormuş. Sadece bakla değil bazı ilaçlardan da uzak durmaları gerekiyormuş. Kinin, antipiretikler, sulfonamid grubu antibiyotikler bunlara örnekmiş.
sizde favizm olduğunun bilinmesi ve üzerinizde taşımanız gerekiyormuş çünkü ameliyat sırasında kullanılan halotan gibi bazı maddeler bu kişiler için sakıncalıymış.
İlginç bir şekilde bu hastalığa yatkın olan kişiler aynı zamanda sıtma hastalığına karşı doğuştan dirençliymiş.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
bakalım nasıl tanımlanmış ?
Gurur: "kişinin, sahip olduğunu düşündüğü şeylerle, yine sadece kendi kendini oyalaması " olarak tanımlanmış.
Kibir: "Kişinin kendini büyük, başkalarını küçük görmesi. "olarak tanımlanmış.
arada küçük bir fark var.
birinde kendi kendine sevinme
diğerinde başkalarıyla kıyaslama durumu var.
atalarla övünme
ait olduğu sosyal grubun kalabalıklığıyla övünme
statüyle övünme
malının çokluğuyla övünme
çocukların sayısıyla, çocukların başarısıyla övünme
üstsoyun başarılarıyla övünme
gibi örnekler sayılıp dökülmüş.
Konuyla ilgili olarak
Hucurat suresi 13. ayet ile ilgili uyarı yapılmış.
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |