Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
akşam izliyorum,
resmen şirketleşmişler.
hatta holdingileşmişler adeta.
kendilerine ait çağrı merkezleri, bu merkezlerde onlarca elemanları, elemanların işlem başına aldıkları primler...
bildiğin kayıtlı kuyutlu yasal yerler gibiymiş.
milyonlarca insanın kimlik bilgileri, e devlet bilgileri, sağlık bilgileri , alışveriş bilgileri ellerinde olduğundan.
bir sosyolog edasıyla "abonelerini" inceleyip kategorize ederek
o yönde dolandırıyorlarmış.
Mesela:
bu adam muhafazakar ve internetten ilaçlar alıyor,
bu kadın sürekli kargoyla kılık kıyafet alıyor,
bu adamın şu şu sağlık sorunu var
bu kadın şu meslek grubundan vs. vs.
daha sonra oltalama yapıyorlarmış
tutturabildiklerine resmi kanalmış gibi davranıyorlarmış.
Ben avukatım, savcıyım, icra takibi yaparım, arabulucuyum, dosyanız var falan filan
IBan numaranızı ele geçirdikleri an
hadi geçmiş olsun.
gem : atların dizginlerine bağlı olan ve ağızlarının içinde takılı olan demir parça. berbat bir şeymiş. Aynı burun halkası gibi. gem vurmak da buradan geliyor: bazı duygu , istek ve davranışlara engel olmak anlamında deyim.
azıya almak: azı dişleri arasındaki gem nedeniyle atın zincirinden boşanır gibi dörtnala koşması. sürücüsü mü dizginlere asılıp gemi azı dişlerine kadar çekiyor yoksa at mı sürücüden kurtulup gemi azı dişlerinde tutup koşuyor o kadarını anlamadım.
filmlerde izlerdik, bazı durumlarda sürücüler atın ağzının yırtılması riskini dahi göze alarak deli gibi dizginlere asılıyorlar sonra bırakıp dehliyorlar, artık koşsun diye mi dursun diye mi orasını bilmiyorum.
en iyisi harası olanlara sormak lazım.
bu adamın çok acayip , en azından mutlu sonla biten bir hikayesi var.
Bu adam maratoncuymuş.
1994 yılında sahra maratonuna katılmış.
Maraton fas'ın güneyinden başlayıp 251 kilometrelik parkurun 6 günde tamamlanmasıyla sona eriyormuş.
Merak ettim bu maraton hangi akıllının fikriymiş.
neyse
çıkan kum fırtınası nedeniyle diğer yarışmacılar bir gün ara vermiş fakat Mauro'nun bundan haberi olmamış.
uyandığında herkesin çoktan gittiğini düşünmüş ve geri kaldığını düşünse de yola koyulmaya karar vermiş.
fırtınanın izleri silmesi nedeniyle yolunu şaşırmış.
8 gün çölde geceleri ve sabahın erken saatlerinde yürüyerek, yarasa ve böcek yiyerek, kendi idrarından faydalanarak, bulduğu bir mezar yapısının gölgesine sığınarak, kayaların nemini içmeye çalışarak ilerlemiş.
en sonunda kendini cezayir'in bir köyünde bulmuş ve kurtarılmış.
Bulunduğu yer başka bir ülkenin sınırları içinde ve kulvardan fersah fersah uzaktaymış.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
bakalım nasıl tanımlanmış ?
Gurur: "kişinin, sahip olduğunu düşündüğü şeylerle, yine sadece kendi kendini oyalaması " olarak tanımlanmış.
Kibir: "Kişinin kendini büyük, başkalarını küçük görmesi. "olarak tanımlanmış.
arada küçük bir fark var.
birinde kendi kendine sevinme
diğerinde başkalarıyla kıyaslama durumu var.
atalarla övünme
ait olduğu sosyal grubun kalabalıklığıyla övünme
statüyle övünme
malının çokluğuyla övünme
çocukların sayısıyla, çocukların başarısıyla övünme
üstsoyun başarılarıyla övünme
gibi örnekler sayılıp dökülmüş.
Konuyla ilgili olarak
Hucurat suresi 13. ayet ile ilgili uyarı yapılmış.
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |