Türkiye'nin memur portalı

o sabunlu köpüklü ellerinizle, vücudunuzun yarısı dışarıda akrobatik hareketlerle asıla asıla cam siliyorsunuz ya,

yemin ediyorum aklım çıkıyor.

Çoluğunuz çocuğunuz yokmuş, yarınlar yokmuş gibi cam siliyorsunuz ya.

bakamıyorum, bildiğim bütün duaları okuyorum.

daha doğrusu afrika kıtasında zamanla oluşan insan populasyonu neden hareket halinde olmadı ?

Dünya'nın her yerinde insanlar göç ettiler, dört bir yana dağıldılar.

izlerini sürmemiz gerekti.

kültürlerini her yana yaydılar.

Çok uzaklara ulaştılar.

Afrikalılar neden topraklarından ayrılmadı ?

Doğal engellerle mi karşılaştılar ?

Etraflarını saran çöller ve okyanuslar mı engel oldu ?

Peki o zaman Afrika'ya nasıl geldiler ?

Geldikleri yoldan dönme imkanı bulamadılar mı ?

Yoksa başlangıçtan beri orada kalan insanlar mıydılar ?

Bunu genetik olarak ispatlamak mümkün olabildi mi ?

Bu tarihçiler açısından çok basit olan soruların cevabı bende yok.

Açıkçası hiçbir fikrim ve bilgim de yok.

yemen bölgesinin tektonik yapısı, yakın zamanlarda ve eski çağlarda gerçekleşen yer hareketleri, kıtaların ve levhaların kesişim noktasında bulunması nedeniyle burada bir süper volkanın var olabileceği fikri de ileri sürülüyormuş.

( Volkan Çelik'in youtube kanalı alıntısı )

Kuyu Yemen'de, Umman sınırında çölün ortasında bulunuyor.

Yerli halk buraya cehennem kuyusu adını vermiş.

Kuyuya cin kuyusu diyenler de var.

Bu kuyuyla ilgili bir hadisi şerif olduğu da belirtilmiş.

beslendiği su kaynağının içilmez nitelikte, dayanılmaz özelliklerde olduğu belirtilmiş.

içinden yükselen kötü kokular kuyunun olumsuz ününü pekiştirmiş.

Hakkında pek çok olumsuz efsane de üretilmiş.

Sonunda kuyunun dibine 2021 yılında inmeyi başarmışlar.

Ummanlı araştırmacılar kuyunun dibine sağ salim inmeyi başararak tarihe geçmişler.

Kuyunun derinliği 112 metre.

Doğal bir oluşum daha doğrusu bir obruk.

Etrafında herhangi bir duvar ya da set yok.

Kuyunun tabanı çölde bir vaha gibi.

Çeşitli hayvanlara ev sahipliği yapıyor, içinde bir temiz su kaynağı da var fakat hayvan leşleri nedeniyle içinde kötü bir koku da var.

Yarı saydam bir yılan türüne de kuyuda rastlanmış.

yılanlar, kurbağalar, bazı böcek türleri ve mağara incilerine rastlanmış.

Sarkıt ve dikitler, bazı bitki türleri, çeşitli canlı türlerine dair numuneler yüzeye çıkarılmış.

dolmen-tolmen keltçe kökenli bir kelimeymiş.

anadolu'da keltlerden kalma mezarlar oldukları ileri sürülüyor.

geçmişinin cilalı taş devrine kadar dayandığı belirtilmiş.

iki ya da üç büyük dikili taş üzerine kapak gibi örtülmüş başka bir taşla oluşturulan ve mezar olarak yapıldıkları belirlenen tarih öncesi dönemlere ait yapılar.

anıt mezar taşı olarak kullanılan dev dikilitaşlara ise menhir adı verilmiş.

Dolmenlerin dikey taşlarına da menhir adı veriliyormuş.

dünyanın pek çok noktasında dolmenlere rastlanmış.

Edirne'de kapaklıkaya olarak bilinen dolmenler var.

Kırklarelinde de dolmenlere rastlanmış.

Avrupa genelinde dolmenlere rastlanıyor. İrlanda kıyıları, Hollanda, Bretenya

Doğu Avrupa'da ise Gürcistan ve Çerkesya sahillerinde rastlanıyormuş.

Fas, Tunus, Cezayir Afrika'da dolmenlerin bulunduğu ülkeler.

Hindistan, Kore, Japonya , Batı Asya'da Levant bölgesi de dolmenlere rastlanan bölgeler.