Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bakayım dedim bu fildişi kule neyin nesiymiş ?
Bir kere fillerin yaşadığı bir yer olması lazım.
ya afrikadır ya hindistan.
bunun kayıtlara geçen bir tarih olması lazım.
fildişi tarih boyunca asalet ve saflıkla ilişkilendirilmişmiş.
hıristiyan inancında da mahabarata yazmalarında da bu fildişi bilgelik, bilginin dingin ortamı gibi konularla ilişkiliymiş zaten.
Bir musevi kral olan ahab'ın da böyle bir sarayı varmış galiba. Sadece bilgeler girebiliyormuş içeriye. E varsa bulsalar keşke yerini.
yani eskiden fildişi kuleye çekilmek aslında olumlu bir anlamda kullanılıyormuş.
sonradan olumsuz bir anlama bürünmüş ve kendi konfor alanından çıkmayan, dünyevi dertlerle zerre ilgilenmeyen, kendi elegan hayatıyla yuvarlanıp giden insanlar için bu ifade kullanılır olmuş.
yine de bir boğazda viski yudumlamak sayılmıyormuş aslında.
kule nedir ki ?
Ya gözetleme için kurulur,
ya deniz feneridir,
ya bir tür hapishanedir,
ya babil kulesi gibi Avm gibi, tapınak gibi, rasathane gibi bir şeydir,
kişiye özel kule kurulduğunu hiç duymadım.
haa bir kralın kızı muhabbeti vardı.
hikayelerde ama...
şaka mısın sen ?
şeyden kaynaklı olabilir.
bir dönem çok yaygın olan kamera şakası programlarından.
kamera nerede ? el sallayalım.
kamera şakası değil mi bu ? olsun o zaman mobeselere el sallarım.
sımsıkı olarak tanımlanmış.
sımsıkıyı anlıyoruz çünkü sıkı kelimesi pekiştirilmiş.
peki kıvrak olma hali burada pekiştiriliyor mu ?
galiba değil.
kıpkıvrak olsa kıvraklık vurgulanır.
kıpkıvrak dans ediyor, kıpkıvrak bir solucan dense vurgu anlaşılır.
burada
kısıt, kısıtlamak, ortadan kaldırmak, kısmak, azaltmak olarak tanımlanmış.
benzer kelimeler: kıskaç, kıskı, kısık, kısılmak, kıstırmak, kısa, kısır vs.
kıs kelimesinin eski türkçede: zaptu rapt altına almak, daraltmak, özgürlüğünü ortadan kaldırmak sözlük anlamı varmış.
kıs-kıvrak: kıvrak olma, hareketli olma, serbest olma halinin kısıtlanmış olması, engellenmesi.
Hasan'ın çiftliği diye ezberlemiş bir de bana kafa tutuyor.
dedim ki : etme eyleme bırak romanını dizisini bile izlemiştik.
tabi ki fikret hakan ve ilknur bozkurt, Bulut Aras, Erol Taş, Meral Orhonsay, Aydemir Akbaş, Efkan Efekanlı olanı.
öbürlerine gelene kadar bizde film koptu çoktan.
Adana'da mı çekilmişti öyle bir şeydi.
Hımm baktım da eski dizi Antakya'da bir konakta, sonraki ise adana'da çekilmişmiş.
zehirli ağaç.
Serdar Kılıç anlatıyor. Bakıyorum.
Sanırım Borneo adasında, ağacı ona yerli insanlar gösteriyor.
turuncuya benzer kırmızı, yuvarlak , kavun büyüklüğünde meyveleri var. Meyveler daha çok trabzon hurmasına
benziyor.
ağacın üzerinde hiçbir canlı yok. Kuşlar meyvelerinden beslenmiyor.
ağacın gövdesinden, çizildiği zaman kauçuk benzeri süt gibi bir sıvı akıyor ve temas halinde bile anında öldürüyor.
eskiden yerliler bu ağacın özsuyunu oklarına sürüyorlarmış.
herhalde savaş sırasında bunu yapıyorlardı.
ya da bazı hayvanları avlamak için.
anlamadığım, zehirlenen canlıyı daha sonra av hayvanı olarak tüketiyorlar mıydı ?
herhalde öyle bırakıyorlardı.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
bakalım nasıl tanımlanmış ?
Gurur: "kişinin, sahip olduğunu düşündüğü şeylerle, yine sadece kendi kendini oyalaması " olarak tanımlanmış.
Kibir: "Kişinin kendini büyük, başkalarını küçük görmesi. "olarak tanımlanmış.
arada küçük bir fark var.
birinde kendi kendine sevinme
diğerinde başkalarıyla kıyaslama durumu var.
atalarla övünme
ait olduğu sosyal grubun kalabalıklığıyla övünme
statüyle övünme
malının çokluğuyla övünme
çocukların sayısıyla, çocukların başarısıyla övünme
üstsoyun başarılarıyla övünme
gibi örnekler sayılıp dökülmüş.
Konuyla ilgili olarak
Hucurat suresi 13. ayet ile ilgili uyarı yapılmış.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |