Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
kıtlık yıllarıymış,
ceplerinde azıklarıyla çok uzaklara yaya olarak iş bulmaya gitmişler.
azıkları kuru meyveymiş.
nevaleyi de yollarda çabucak tüketmişler fakat doğru dürüst iş de bulamamışlar.
dolayısıyla parasız pulsuz, aç bilaç dönüş yoluna koyulmuşlar.
bir camide soluklanmışlar ve cemaatle namaza durmuşlar.
o kadar yorgun ve açtık ki ama kimseye belli etmemeye çalışıyorduk diye anlatmış.
kalabalık dağılırken bir adam onlara seslenmiş ve gelin birlikte yemek yiyelim demiş.
onlar için sofrayı donatmış.
aradan uzun yıllar geçmiş.
ama o adamı unutmamışlar.
adam her kim idiyse anılarında yaşamaya devam etmiş.
kim bilir ?
belki o da benzer yollardan geçmişti ve bakar bakmaz vaziyeti anlamıştı.
Haa bak şimdi yine aklıma yaralı şifacı chiron geldi.
bir insan önce yaralı sonra şifacı olur gibi bir şey söylemişti.
yaralı değilse şifacı olamayabilir.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |