Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Güneydoğu Asya'da bulunan Borneo'da yaşayan bir halk.
Denizin üzerinde yaşıyorlar.
Evlerini denizin içine yapmışlar.
Her bir ailenin ince yapılı kayıkları da var.
Bajaularda Çok küçük yaşta suya dalmayı ve balık avlamayı herkes öğreniyor.
Geçimlerini balıkçılık yaparak sağlıyorlar.
Suda 30 metreye kadar dalabiliyorlarmış ve suyun altında rahatlıkla yürüyerek avlanabiliyorlarmış.
Zaman konusuna pek takılmıyorlarmış, hayatlarında takvime de pek yer yokmuş.
Köken olarak Malay kabul ediliyorlar.
Resmi olarak herhangi bir devlete bağlı değillermiş ve göçebe olarak kabul ediliyorlarmış. Aslında pek de göç etmiyorlar.
Yüzen evlerinin ismi lepa lepaymış.
karaya pek çıkmıyorlarmış.
Sadece fırtına çıkarsa ya da ticaret yapmak için karaya ayak basıyorlarmış.
Yapılan bilimsel araştırmalarla komşu halklara göre dalaklarının yüzde 50 oranında daha büyük olduğu tespit edilmiş.
Suyun altında günde 5 saatten fazla zaman geçirebiliyorlarmış.
Suyun altında 13 dakika kalabiliyorlarmış. Kalp atış hızlarını dakikada 30'a kadar düşürebiliyorlarmış. İnanılır gibi değil.
bir de kültürlerinde aç gözlülük yokmuş. Sadece karınlarını doyuracak kadar balık avlıyorlar.
Dünyada genetik adaptasyonun bir örneği olarak kabul ediliyorlarmış ve genetik bazı değişiklikler geçirdikleri belirtiliyor.
1000 yıldan uzun zamandır bu şekilde yaşayan bir halkmış.
İnternet ortamında yüzyıllar sonrasına gidip geldiğini iddia eden bir adam var.
Belli ki kafasında yazmış ama yazdığı şeyler çok da akla aykırı değil.
Yüzen şehirlerden bahsediyor.
Yerçekimini devre dışı bırakabilen sistemlerin geliştirilebildiğinden ve artık yüzen şehirler oluşturulduğundan bahsetmiş.
Şehirler gökyüzünde hareket ediyormuş.
Miyazaki filmlerini ya da fansatsik sinemayı sıkı takip ettiği belli.
Bence fikir güzel ama su üzerinde yüzen şehirler deseydi daha makul olurdu.
Gerekçe olarak çevre kirliliğini azaltmayı göstermiş.
Bence de ileride hem tarım uygulamaları , hem konut yaklaşımı hem de şehirleşme ve mimari bambaşka bir boyuta taşınacak. Onda şüphe yok.
Barınma ihtiyacı çok daha pratik, hafif, taşınabilir, toprağa bağlı olmayan sistemlerle geliştirilecek.
Artan gıda ihtiyacı nedeniyle de tarım artık daha bilimsel ve verimli bir yöne evrilecek.
Ya da tarihi kazananlar yazar şeklinde de söyleniyor.
Diğer cümleler arasından hemen sıyrılıp öne çıkan cümle.
Her zaman güçlü olan ya da kazanan haklıdır diyemeyiz.
Aksini de söyleyemeyiz.
Marvel filmlerinin What if versiyonları gibi halihazırda öğretilen tarihin farklı alternatiflerini de insana düşündürüyor.
Dün akşam hüzünlü hikayesini uzun uzun dinledim.
Daha güzel ve detaylı anlatılamazdı.
Toprak reformu meyve kartelini nasıl rahatsız etmiş ? yerli halk nasıl vatansız ve topraksız bırakılmış ? sömürgeci azınlık refah içinde yaşıyorken ülkenin asıl sahipleri nasıl farklı zonlara itelenmiş ? Büyük şirketler sosyal devleti savunan iktidarı nasıl alaşağı etmiş ? Güvenli zonlar nasıl korunuyor ? kimlere hangi silahlar satılıyor ? Bir ülke 40 yıl boyunca nasıl birbiriyle savaştırılmış ?
Birkaç kez daha izlemem lazım.
Oğuzhan Tıraş'ın videoları zaman zaman belgesel kıvamında oluyor.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
bakalım nasıl tanımlanmış ?
Gurur: "kişinin, sahip olduğunu düşündüğü şeylerle, yine sadece kendi kendini oyalaması " olarak tanımlanmış.
Kibir: "Kişinin kendini büyük, başkalarını küçük görmesi. "olarak tanımlanmış.
arada küçük bir fark var.
birinde kendi kendine sevinme
diğerinde başkalarıyla kıyaslama durumu var.
atalarla övünme
ait olduğu sosyal grubun kalabalıklığıyla övünme
statüyle övünme
malının çokluğuyla övünme
çocukların sayısıyla, çocukların başarısıyla övünme
üstsoyun başarılarıyla övünme
gibi örnekler sayılıp dökülmüş.
Konuyla ilgili olarak
Hucurat suresi 13. ayet ile ilgili uyarı yapılmış.
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |