Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
günümüzde sadece bazı ameliyatlara sıkıştırılmış kavram.
bazı insanlarda estetik duygusu ileri derecede gelişmiştir.
nesnelere bakar, onları güzel bir şekilde bir araya getirir.
renkleri birbirleriyle birleştirir.
dokuları birbirine uyumlu hale getirir.
yığmaz yerleştirir.
farklı bir bakış açıları vardır.
kimsenin göremediğini çöpe atılmış bir atıkta görebilir.
basit bir teli, bir taşı, bir odun parçasını, küçücük bir bitkiyi ahenkle bir araya getirirler.
her şeyin yolunda gittiği elverişli ortamlarda dünyayı güzelleştirmeye devam ederler.
van allen radyasyon kuşakları.
isim babası james van allen.
ilk kez 1958 de keşfedilmişler.
ilk ölçümleri bir geiger sayacı vasıtasıyla uydu yardımıyla yapılmış.
güneşten ve diğer yıldızlardan yayılan zararlı ışınlara karşı birer kalkan görevi gören dünya etrafındaki kuşaklara verilen isim.
kuşaklar ekvator çevresinde kalınlaşıyor, kutuplara gidildikçe inceliyor.
kuzey ışıkları ya da aurora dediğimiz göksel ışıklar ise bu kalkanı aşarak atmosferle etkileşen yüklü parçacıklar.
dünyanın manyetik alanından kaynaklanan bir oluşum.
güneş rüzgarları kaynaklı enerji yüklü parçacıklar dünyanın manyetik alanı tarafından yakalanarak dünyanın etrafında tutuluyor.
dünyanın dışında bu şekilde iki bant halinde bulunuyor.
geçici olarak bazı başkaları da oluşuyor.
parçacıkların ağırlıklı çoğunluğu güneş rüzgarları kökenli az bir kısmı ise kozmik ışınlardan kaynaklanıyor ( plazma bulutları )
aya gidiş dönüş görevi sırasında aşılmış olan kuşaklardır.
(ne kadar radyasyona maruz kalındığı ile ilgili evrim ağacında bilgiler paylaşılmıştı fakat şu anda hatırlayamadım.)
kısacası bu kuşaklarla uzay boşluğunda koruma altındayız...
stanford woods enstitüsünde biyoloji ve popülasyon profesörü olan paul ehrlich 6. büyük kitlesel yok oluş sürecinin içine girdiğimizi belirtmiş.
süreci yavaşlatmak için dünyayı koruyucu ve kollayıcı tedbirleri alsak dahi gidişatı geri çevirebilecek kadar zamanımızın kalmamış olabileceğini belirtmiş.
insanın da dahil olduğu canlı popülasyonları yok olma tehdidi altında.
peki neden ?
profesörün bir kitabı yıllar önce yayınlanmış: yok oluş: türlerin kayboluşunun nedenleri ve sonuçları.
uzmanların vardıkları ortak sonuç şu:
altını önemle çizmek isteriz ki bizim yaptığımız araştırmalar şu anda içerisinde bulunduğumuz yok oluş krizini muhtemelen normalde olduğundan daha iyiymiş gibi gösteriyor. çünkü bizim hedefimiz , insanların biyoçeşitliliği yok etme hızına yönelik güvenilir bir alt sınır belirlemekti.
diğer adı da permiyen- triyas yok oluş olayı.
mass extinction
extinction event
dünya üzerinde gerçekleşmiş kitlesel yok oluşlar olarak tanımlanabilir.
yaklaşık 251 milyon yıl önce olarak tarihlenmiş.
ancak bu olay için bir tarih vermekten ziyade çok uzun bir zaman dilimini kapsayan dönemlerden bahsetmek daha doğru. ( milyon yıl olarak tanımlanabilecek zaman kesitleri )
tüm deniz canlılarının yaklaşık %96 sı
tüm kara canlılarının ise % 70 i bu dönemlerde tamamen yok olmuş.
aynı zamanda böceklerle ilgili görülen tek kitlesel yok oluş olarak da tanımlanıyor.
aslında bu olayın periyodik olarak döngüsel bir şekilde toplamda 9 kere olduğu tahmin ediliyor.
en büyüklerine ise "big five" ismi verilmiş.
peki ne olmuş?
öncelikle bu yok oluşun çok geniş bir döneme yayıldığı belirtiliyor.
yani türler bir anda yok olmamış.
milyonlarca yılı kapsayan bir süreçte ortadan kalkmışlar.
süreç ise zannedilenden daha karmaşık bir şekilde ilerlemiş.
çevresel değişikliklerin, yıkıma yol açan felaketlerin, meteor çarpmalarının, volkanizma hareketlerinin, okyanus tabanında metan gazı salınımlarının, denizlerdeki oksijen içeriğinin gerilemesinin, kuraklıkların, iklim değişikliklerinin bu süreçte etkili olduğu teori olarak ileri sürülmüş.
kısacası milyonlarca yıl önce yaşamış olan bazı canlı türlerinin fosillerine ulaşabiliyoruz fakat şu veya bu nedenle pek çoğu günümüze kadar türünü devam ettirememiş ve tamamen yok olmuş.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
bakalım nasıl tanımlanmış ?
Gurur: "kişinin, sahip olduğunu düşündüğü şeylerle, yine sadece kendi kendini oyalaması " olarak tanımlanmış.
Kibir: "Kişinin kendini büyük, başkalarını küçük görmesi. "olarak tanımlanmış.
arada küçük bir fark var.
birinde kendi kendine sevinme
diğerinde başkalarıyla kıyaslama durumu var.
atalarla övünme
ait olduğu sosyal grubun kalabalıklığıyla övünme
statüyle övünme
malının çokluğuyla övünme
çocukların sayısıyla, çocukların başarısıyla övünme
üstsoyun başarılarıyla övünme
gibi örnekler sayılıp dökülmüş.
Konuyla ilgili olarak
Hucurat suresi 13. ayet ile ilgili uyarı yapılmış.
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |