Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
merak edip baktım.
nazar için eritmelik kurşun diye satıyorlarmış.
iyi de bu kurşun denen element toksik değil mi ?
kurşun zehirlenmesi: plumbizm deniyormuş.
kanda kurşun miktarının yüksek seviyelere çıkması.
en çok beyni etkileyip zeka geriliğine bile neden oluyormuş.
soluma yoluyla da vücuda girmesi mümkünmüş.
bence çok fazla bu ağır metalle muhatap olmamak gerekir, tıpkı civa gibi.
trt belgesel yeraltı şehirleri ( Kapadokya ) bölümünü izliyorum. Programı Profesör Hikmet Kırık ve ekibi alanında uzman akademisyenlerin de katkılarıyla hazırlamış.
bütün olasılıkları değerlendirmişler.
Şehirlerin yapılma amacı üzerinde uzmanlar fikir yürütüyorlar.
Buzul çağı: olamaz çünkü yeryüzündeki buzul çağının bronz çağından çok önce sona erdiği belirtiliyor.
bunun haricindeki iklim değişikliklerinin yeraltına şehir kurmaya zorlayacak seviyede olmayacağı belirtilmiş.
Bronz Çağı: Şehirlerin duvarlarındaki murç izleri şehirlerin bronz çağına denk geldiğini ispatlıyor. madeni bulan ve işleyip kullanmaya başlayan insanlar bu şehirleri oymaya başlamış.
Kuruluş süreci: matematiksel hesaplamalarla şehirlerinin oluşumunun bir anda değil belli bir tarihsel süreç içerisinde gerçekleştirildiğini ispatlıyor. çıkarıldığı hesaplanan binlerce ton toprak, şehirlerin büyüklüğü ve derinliği aynı zamanda henüz ziyarete açılmamış olan geniş yapısı da bu durumu ispatlar nitelikte.
Yanardağlar: Bölgeye en yakın yanardağ olan erciyes'in o tarihlerde patlamış olma olasılığı var fakat lav ve taş püskürtse dahi kapadokya bölgesi için doğrudan bir tehdit oluşturmuyormuş.
Salgın hastalık: Bunun olası olmadığı belirtilmiş. şehirlerde en ufak bir hastalık belirtisi bulunmuyor. hastalıktan kaçınma amacının olası olduğu belirtilmiş çünkü bunun aksine bir delil yok.
savaş ve işgaller: en kuvvetli olasılık olarak bunun üzerinde durulmuş. komşu devlet ve kavimlerin saldırıları o dönemde yaygın bir durummuş. şehirlerdeki tek taraflı kilit taşları bu olasılığı oldukça kuvvetlendiriyor.
geleneksel yapı: Yer şekillerinin elverişli olması, kayaçların kışın soğuktan yazın sıcaktan korur yapıda olması, kolay şekillendirme gibi sebepler bu galeri ve odaların yapılması ve kullanılmasını sağlamış. kısacası bu odalar geçici olarak sığınak amaçlı ve aynı zamanda mahzen olarak kullanılmışlar.
duvar yazı ve resimleri: erken hıristiyanlık dönemi haricinde duvarlarda resim ya da yazı bulunmaması hatta farklı bir mimari yapının kullanılmaması bu bölgenin geçici olarak kullanıldığının başka bir kanıtı. hıristiyanlar ise kemerli duvar yapıları, işaretler, rakamlar, semboller kullanarak hıristiyanlık inanç izlerini kayalara işlemişler.
özet: Tüm bulgular şehrin uzun bir süreçte, katman katman oluşturulduğunu, nesilden nesile , milletten millete aktarılarak kullanıldığını, depo-kiler-mahzen işlevi gördüğünü, coğrafi koşullara göre yaşamı şekillendirdiğini, sıra dışı bir amaca hizmet etmediğini gösteriyor.
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |