Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
dün bana yakıştırılabilecek sıfat.
malum gübreleme mevsimi geldi.
organik, inorganik bütün gübreler ortalığa döküldü.
dediler ki: organik denilse de piyasada satılan gübreleri sebzelere vurmayın.
iyi de kokusu kaç kilometre öteden duyuluyor, keskin bir amonyak kokusu var.
hatta çuvalların kokusundan ortamı fareler bastı sanmıştım.
olsun, dediler.
tamamen organik değil onlar.
haa bu durumda bu konuyu da araştırmam gerekecek.
bu aralar burnum şoktan kurtulmuyor.
kimyasal gübre için dedi ki:
bunları , dedi bize toplu olarak vermiyorlar sayılı veriyorlar.
bomba yapabilirmişiz.
çok sevimli duruyorlar ama işte ne yaparsın, insan; şok karıştırmaya müsait.
organik gübre eğer sebzeler için kullanılmıyorsa meyve ağaçları ve çiçeklere gün doğdu demektir.
bir poşetini de salon bitkileri için ayırırım ahey ahey...
diğer yaş gübrelere gelince: yağmurlu havada araziye vurduk. çuvalları temize çıkardık.
burası diyor, köy gibi kokuyor.
evet manzarayı tamamladık ondandır.
bu sayede bizim vatandaşların işe yaramaz anlamında niye birbirlerine "şok çuvalı" dediklerini de anlamış oldum.
bir insanı aşağılamanın en kestirme yolu.
bu çuvallar bir harika dostum...
türlü türlü bakteri ordularıyla tanışmışımdır herhalde.
en son ne zaman tetanos aşısı olmuştum ki ?
kuduz muduzla birlikte herhalde.
neyse...
stüdyo konuklarının asla kurmadıkları cümle.
ben nereden bileyim ? gidin muhatabına sorun.
ben orada değildim, doktoruna sorun, başkalarına sorun falan demiyorlar.
her şeyi biliyorlar.
mesela olayın faili bile tam olarak mevzuyu bilmiyor.
bunlar cemaziyelevveline kadar yorum yapıyor.
moderatöre bakıyorum,
ne yapsın türk kahvesi içiyor.
ahaha
ondan sonra diyorlar ki
niye avel avel her şeye gülüyorsun.
bilmiyorum sinirlerim bozuk galiba
her şeye gülüyorum.
arkamdan güle güle gitti diyecekler.
sen bana bir zamanlar bir çiçek getirmiştin neydi onun adı ? dedi.
ne bileyim ben vallahi unuttum, dedim.
sonra daldık telefona tarif ediyoruz.
neyse buldum sonunda çok şükür.
çiçeğin ismi latin çiçeği :) latincesi nasturtıum nasıl oluyor anlamadım neyse.
bulurum ben bunu yine,
sevdiyseniz bulurum ne olacak.
hatta derim ki bunları yiyorlarmış , salata süslüyorlarmış.
şimdi baktım bunu dökünce yine camları kapıları açıp kikirdiyorlar,
ben de bari malzemeyi seyrelteyim dedim.
limon kolonyası bidonunun yaklaşık onda biri boşluktu oraya lavanta kolonyasını kattım.
bakalım nasıl bir karışım olacak ?
eğer fikrim tutarsa bulduğum bütün kolonya türlerini birbirine katıp karıştırmayı düşünüyorum.
bir ünlümüzün dediği gibi,
kendi kokumu geliştirmeyi düşünüyorum öhöm öhöm...
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |