Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

birini son kez gördüğünü bilmemek

paylaş araştır

 

  1. Ağlayarak anlatıyor:

    Bana bi gün bile of demedi, bir gün bile kötü söz etmedi.

    o gün üstünü giyindi , ana ben çarşıya gidiyorum, dedi.

    meğer hastaymış.

    bana söylememişler.

    ( çok ağrısı vardı , hastaneye yatırmışlardı.)

    o gün son kez görmüşüm, yolcu etmişim, orada hastanede ölmüş dedi.

    çok ağlamıştı arkasından.

    kısa bir süre sonra kendisi de vefat etti.

    sonra her ikisini de rüyalarımda gördüm.

    Huzurluydular.

    biz, limanda bekleyen her şeyden habersiz yolcular ...

     
  2. Ergenlikte bir kere dövmüştüm onu.

    Sebebi bile yoktu üstelik.

    İki ergen kavgası işte.

    Ailelerimiz yakın dosttu ama, bizimkisi işte zoraki bir arkadaşlıktı sanki.

    Kötü biri de değildi, yaşına göre olgun, sessiz, efendi pörtlek gözlü bir çocuktu.

    Lise, üniversite derken yollarımız ayrıldı sonra. Ara sıra annesinden haber alırdım sadece. Ne ben onu arardım ne o beni.

    astsubay olmuş, Ankara'ya tayin olmuş dedi annem bir gün. Sınıfı gereği doğuya gitmezmiş, Ankara'da uzun yıllar çalışır demiş annesi. İyi, kurtarmış kendini demiştim. Tam da karışık zamanlardı. Sınır ötesine gitmeyecek olması sevindirmişti ailesini. Ben de onun adına sevinmiştim. Selamlarımı ilettim.

    Bir kaç yıl sonra, tesadüf bu ya, Ankara'da bir benzinlikte gördüm onu. O muydu emin olamadım başta ama o pörtlek gözler başkasına ait olamazdı, oydu. Kısa bir an, o ödemesini yapmış içerden çıkarken ben de içeri giriyordum ödeme yapmak üzere. Göz göze geldik, o da beni tanıdı sanki. Bakışlarındaki tereddütü gördüm. Saniyelik bi an işte. Geçip gittik ikimiz de. Duralamadık bile. İçerden dışarı bi bakış attım sonra. Tam aracına binerken o da baktı. Camekandan görebildi mi bilemem ama onun da beni tanıdığına emin olmuştum böylece. Aklıma onunla sebepsiz yere dövüşmemiz geldi hemen. Daha döver dövmez pişman olmuştum ama özür de dilemedim, öylece kaldı. Daha sonra tekrar bir araya geldik mi anımsayamadım. Aklından neler geçti o kısa bakışmada hiç bilemedim.

    O saniyelik tesadüften kısa bir süre sonra, Ankara'nın göbeğinde, tarihte eşine rastlanmayan bir bombalı saldırıda şehit oldu. Servis aracında, doğuya ya da sınır ötesine gitmediğine sevindiğim arkadaşım, güpegündüz başkentin göbeğinde canından oldu.

    O kısacık karşılaşmamızın son karşılaşma olduğunu nereden bilebilirdim? Hiç özür dileyemeden, saçma bir kavga ile aklımda kalacağını, hatırladıkça bana rahatsızlık veren o anıyla yaşayacağımı, nasılsa bi ara görüşürüz rahatlığıyla davranıp arayıp sormamamın beni böyle inciteceğini nasıl tahmin edebilirdim? Bana dargın mıydı umursamamıştım bile. oysa tek gerçek ölümdü ve bize çok uzaktı...

     
  3. çok kötü his , sonra sürekli onu düşünüp o son yüzü geliyor gözlerinin önüne

     
  4. Birileri bizim hayatımızdan son kez gördüğümüzü bile bilmeden çıktı gitti, biz birilerinin hayatından son kez görüldüğümüzü bile bilmeden çıktık gittik. Bilsek, durum nasıl bir şekil alırdı, kestirmek güç. Öyle ya da böyle bir daha karşılaşma ihtimalimizin olmadığı insanlarla vedalaşma zahmetine girmeden, hayatlarından eksilmiş olundu. Kimisi belki bir süre yokluğunu hissetmiş olabilir, kimisi ise fark etmemiş bile olabilir. Unutulup gitmek, yüzünü, adını dahi anımsamamak insan ilişkilerinin en hazin sonudur.

     
  5. Yüklediğiniz değer ile doğru orantılı bir çöküş yaşayacağınız durumdur.

    Kalabalık bir şehirde karşınızdan geçen herkesi aslında son görüşünüzdür. Etkilemez.

    Ama ailenizden birini ya da yalnızlığın en dibine vurduğunuzda ortaya çıkıp sizinle bir çok şeyi paylaşan insanı son kez gördüğünü bilmemek, çok sağlam sarsılma yaşatır.

    Son olarak; kırgın ve kızgın olmayın. En azından dışınızda belli etmeseniz de içinizde affedin.

     
  6. 2003 de lise 1 e başlamıştım. sınıfta burçin diye bir kız ismimi sormuştu terslemiştim onu. çok sonraları yoldan geçerken araba çarptığını ve öldüğünü duymuştum.

     
  7. memleketi en son ziyaretimizde doğduğum evin olduğu köye de gitmiştik. karşı evde oturan yaşlı komşumuz sütçü şöhret teyze her zamanki gibi kapının önündeki merdiven basamaklarında sokaktaki diğer birkaç kadınla oturuyordu. annem arabadan inince yanlarına uğradı, her ziyaretimizde olduğu gibi. eski ziyaretlerimizden farklı olarak bu sefer şöhret teyzede bir duygu boşalması yaşanmış olmalı ki anneme sarılıp uzun uzun ağlamıştı. bu olaydan birkaç ay sonra şöhret teyzenin vefat haberini aldık. bu vefat ile köyümüzün sokağında babaannemin neslinden hiçbir komşumuz kalmamış oldu. taşındığımızda geride bıraktığımız komşularımız da teker teker taşınıp başka yerlere gitmişler. sokağımızı ağır bir hüzün kaplamış durumda.

     
  8. 30 kasım 1993 salı: okul dönüşünde rahmetli babaanneme her günkü gibi uğrayıp elini öperek son kez dokunmuşum ve görmüşüm. aynı akşamın gecesi biz uykudayken rahatsızlanmış, ambulansla hastaneye götürülmüş. on beş gün hastanede yattı ve vefat etti. çocukları hasta ziyaretine almıyorlardı bu yüzden babaannemi hastanede hiç göremedim.

    birilerini son kez gördüğümü bildiğim durumlar da oldu, şöyle ki:

    23 eylül 1996 pazartesi: evde yatakta yatan hasta olan rahmetlik anneannem, biz başında beklerken son nefesini vermişti.

    aralık 2001: rahmetli dedem son günlerde odasından çıkamaz olmuştu, son saat ve dakikalarında hıçkırıklı nefes almaya başlayıp gözümün önünde can verdi. hayatımda tanıdığım en bilgili insanı kaybetmiş oldum.

    3 şubat 2005: böbrek ile başlayıp akciğere de metastaz yapan kanser nedeniyle evde solunum desteğiyle yatağa bağlı yaşayan melek gibi insan teyzem çok genç yaşta sabah saatlerinde hayatını tam da yaşlı gözlerimin önünde noktaladı...

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.