Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,651 entry 576 konu 364 puan
08.05.2024 18:20 son işlem tarihi takip etme takip et

2024 yılında hiç yaz dizisi çekilmeyecek olması

O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.

En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.

Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.

08.05.2024 17:17
  1. renkli kişilik

    Bulunduğu ortamda hemen fark edilen, çevresine neşe ve ışık saçan, daima gülümseyen, hayattan kopmuş insanları bile hayatın içine geri döndürebilecek derece yüksek enerjiye sahip olan, sadece kendi içinde renkli olmakla kalmayıp, çevresindeki insanları da siyah ya da beyaz olmaktan kurtarıp renklere bulayan, hayatlarını pozitif yönde eğlence ve aktivite odaklı geçiren, ancak tüm bu sayılanları yaparken yorulmak nedir bilmeyen, bilakis enerjisine enerji yükleyen kişiler için kullanılan ifadedir.

     
  2. kompozisyon köşesi

    Bu sene ben üniversite sınavına girecek olan öğrencilerden daha heyecanlı olduğumdan üniversite sınavı ve gençlerin gelecek planları üzerine bir şeyler söylemek istiyorum.

    Okul çağının sonlarına doğru yaklaşan her öğrenci, kendini popüler bir üniversitenin, popüler bir bölümünde okuyorken görme hayallerini kurar. Kimisi bu hayalini gerçekleştirebilirken kimininki hayal kurduğu ile kalır. Çünkü bu iş sadece hayal kurmakla olacak bir şey değildir. Aynı anda o kadar çok değişkenin bir arada olması gerekiyor ki, çok bilinmeyenli denklem gibi. İlk başta iş ailede başlıyor ve hatta ailede bitiyor. Daha çocuğuna istediği bölümü okuması için seçim hakkı tanımayan ebeveynler, çocuğun üzerinde 100 tonluk press makinesi gibi öyle bir baskı uyguluyorlar ki çocuk bu baskının altında ezilmekten bir şeyler başaracak mecâli kalmıyor. Alan seçiminden tutun, çocuğun çözeceği test kitaplarına, alacağı özel derslere, gideceği üniversite ve bölüme, akla gelecek her bir şeye karışan, tüm ipleri eline almış ebeveynler görüyoruz. Bu durumda istemsizce de olsa çocuğa acıyorum. Rahat Nefes alacak hâli kalmamış, şehir dışında bir yer kazansam da bu baskıdan kurtulsam gözüyle bakıyordur eminim. Şimdi bu tarz ebeveynlerin yanında, bir de tam zıt tüm yükü çocuğun omzuna yüklemiş, sıfır ilgi ve destek, her şeyi çocuğun halletmesini bekleyen anne babaların da en az diğer durum kadar doğru bir şey yapmadığını söyleyebiliriz. Doğru olan yaklaşım; ebeveynler, çocuğun kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendi kararlarını almasını sağlarken, yanında oldukları, hangi kararı alırsa alsın destekleyecekleri duygusunu çocuğa hissettirip, güvende olduğunu bilmelerini sağlamalıdırlar. Çocuk, annem babam arkamda diyebilmelidir. Zaten günümüz gençleri internet ve sosyal medyanının da katkısıyla önündeki seçeneklerin gayet farkında. Zeka ve kapasite olarak da bizim nesilden daha ileri düzeydeler. Ancak en büyük handikapları ilgilerini bir alanda uzun süre yoğunlaştıramamaları, motivasyonlarının çok çabuk düşmesi ve teknojiye olan düşkünlükleri beklenenden az başarı elde etmelerine sebep oluyor. Eğer ki tüm değişkenleri kendi lehlerine çevirip, doğru hamleleri yaparlarsa çok parlak gelecekleri olduğuna inanıyorum. Sadece ayak bağlarından kurtulmaları ve ne istediklerini doğru analiz edip, o doğrultuda hedefe doğru ilerlemeleri gerekiyor.

    Biraz dağınık oldu, aslında bu konuda saatlerce konuşsam, yazsam söyleyeceklerim bitmez, ancak noktayı şu şekilde koyayım, günümüz gençleri işlenmeye hazır, saf pırlanta gibi, parıl parıl parlıyorlar, her birinin gözleri ışık saçıyor, yeter ki o ışığı, aile, arkadaş, okul, eğitim sistemi gibi çevresel faktörlerle söndürmeyelim, bilakis güçlendirerek doğru yerleri aydınlatmalarını sağlayalım.

     
  3. ıssız bir yere kaçmak

    İşlerden ve hayatın koşturmacasından çok bunalmış olan kişilerin bir kaç günlüğüne kafa dinleyecekleri bir yere giderek, insanlardan uzak, denize yakın ya da ormanlık alanlarda doğa ile baş başa kalıp, kendilerini doğanın huzur verici ortamına teslim edip, kendilerini rahatlatma ve negatifliklerden arındırıp, pozitifleştirme uğraşısıdır.

     
  4. kafayı çalıştırmak

    Yarın üniversite sınavına girecek olan gençlerin en üst seviyeden yapmaları gereken eylem.

    Evet her şey üniversiteden mezun olmayla bitmiyor, farkındayım ancak en azından bir şeylerin başlangıcı olabiliyor. Ben ülkenin en ücra köşesindeki en bilinmedik bölüm de olsa herkesin bir üniversite tozunu yutması gerektiğine inanlardanım. Belki eski kafa düşüncesi olarak gelebilir. Ancak her zaman açılan bir kapı, açılacak başka kapıların da habercisidir.

     
  5. şapkalı a

    Tdk tarafından, dönem dönem harfler üzerindeki şapka işaretinin kaldırıldığı yönünde haberler çıksa da, günümüzde kelimelerin anlamını büyük ölçüde değiştiren bu düzeltme işareti, ilgili kelimelerde hâlâ kullanılmaktadır.