Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Hayatında keşke dememiş insan yoktur herhalde. ancak bunun ne sıkla söylendiği önemli. Her allahın gününü keşkelerle geçiren insanlar için hayat azaplarla doludur, bir arpa boyu ileriye gidemezler. ellerinde olmadıkları halde hep geçmişi değiştirme çabasına girerler, bu da mümkün olmayınca, pişmanlıkların gölgesinde yaşamaya çalışırlar. Halbuki ayda yılda bir, hayıflanma derecesinde keşke öyle yapmasaydım, keşke şunu öyle söylemeseydim diyip, ancak o an öyle davranmam gerekiyordu, şartlar öyleydi demek ki, şeklinde hatasını kabullenen kişiler keşkelere takılıp, bozuk plak gibi olduğu yerde kalmazlar, hayatta ilerlemesini bilirler.
Az miktarda solunduğunda, ağız yoluyla birden ya da azar azar alındığında, deri yoluyla temas edildiğinde vücuda giren ve hücrelerin yapısını bozan, kimyasal, biyokimyasal ya da radyoaktif özellikteki, akut ya da kronik hasarlara veya ölüme sebep olan, zehir bulunduran her türlü maddenin genel adıdır.
Bazı bitki ve mantar çeşitleri, akrep, yılan gibi bazı hayvanların salgıları, cıva, arsenik, kurşun gibi metaller ile polonyum, plütonyum, uranyum gibi radyoaktif elementler, antifriz olarak bilinen etilen glikol, soba zehirlenmelerinde etkili olan karbonmonoksit gazı, siyanür ve siyanürlü bileşikler vs. toksik maddelerin bazılarıdır.
Zorluklar, sorunlar karşısında kolaya kaçıp, yan yatmamak, yılmayıp ayakları üzerinde durmayı bilmek, her daim güçlü kalmaktır.
Ancak kişi hep dik duracağım diye kendini şartlandırırsa, belli bir noktadan sonra istese de bunu başaramaz. Kişi insan doğası gereği Arada pes edip, güçsüz düşebilir, ağlayabilir, isyan edebilir, umutsuzluğa kapılabilir. Mühim olan kısa sürede kendini toparlayıp, tekrar ayağa kalkmasını bilmektir. Yoksa bir kere ayağım kaydı düştüm, bir daha toparlanamam diye düşünülürse, kişi gerçekten de düştüğü yerden kalkamaz, umutsuzluk çukurunda boğulur gider.
Bazen haklı bazen de gereksiz bir özgüvenle karşısındaki kişi ya da kişilerle, herhangi bir işte üstün geleceği düşüncesiyle, daha fazlasını yapacağına, daha iyi sonuç alacağına güvenerek mücadeleye girişmektir.
Yazın her ne kadar her yerde gelmediği, hâlâ çoğu yerin serin, kapalı ve yağışlı olduğu düşünülürse, en azından arka planın renginin güneş sarısına dönerek, bari sözlüğe yaz gelsin, sözlükte güneş açsın önerisinde bulunacağım başlık.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |