Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,651 entry 576 konu 364 puan
08.05.2024 18:20 son işlem tarihi takip etme takip et

astral seyahat

Üst entry, Aklıma, gözlerinin ardında (behind her eyes) netflix dizisini getirdi. Astral seyahatin tuzağına düşen, hem de aynı kişi tarafından, masum iki kadının hikayesi, hoş kadınlardan biri çok da masum olmayabilir. Yine de bunu haketmemişti. 6 bölümlük, minicik bir dizi. Çok spoiler vermeyeyim ama herşeyin düğümü, bu astral seyahatle çözülüyor. Dön, dolaş, gel ancak bedenine gireme, senden önce başkası girsin, mazallah kimseye vermesin dedirten bir durum. En iyisi hiç çıkmamak, ucunda gidip de dönememek var. Şakası bir yana, Zaten böylesi ancak dizi-filmlerde olur, ben bu astral seyahat denen olayı gerçeklikle pek bağdaşlaştıramıyorum.

08.05.2024 18:20
  1. kışı özlemek

    Memleketi kuzeyde yer alan, bu nedenle sıcak iklim insanı olmayan insanlar için, yazın sıcağına bir yere kadar dayanıp, ensesine şapır şapır ter damlaları düşmeye başladığında "nerde o soğuk kış günleri" şeklinde sesli olarak dillendirilen özlem türüdür. (Tabi doğalgaz faturularından bağımsız olarak vuku bulan bir özlemdir.)

     
  2. yaz yağmurları

    Özellikle kurak geçen yaz mevsiminde tarlasından ürün, bahçesinden meyve-sebze almak isteyen üreticilerin dört gözle beklediği meteorolojik olaydır. Ancak metrekareye bir saatte, bir yıllık yağış düştüğünde bu sefer fayda değil, zarar getirir, tüm bağ bahçe telef olur. Sıcaklardan buharlaşmak üzere olan şehir insanı için ise havadaki nemi düşürerek, kısa süreliğine de olsa nefes alma fırsatı sunduğu için yazın yağan yağmur gibisi yoktur.

     
  3. iletişimsizlik

    İletişim araçlarının bu denli arttığı günümüz şartlarında, insanların bu araçları bir takım sebeplerle doğru ve etkin kullanamaması sonucu insanların birbirini doğru anlayamaması, önyargılar oluşturması ve kişilerin kendilerini, duygu ve düşüncelerini istedikleri gibi ifade edememesi şeklinde ortaya çıkan insan ilişkilerini zedeleyen bir sorundur.

    Çocukluk çağından itibaren anne-baba arasındaki iletişim bozukluğu ile büyüyen bir bireyin ileri yaşlarda çevresi ile sağlıklı iletişim kurabilmesi için daha büyük bir çaba göstermesi gerekiyor. Bu nedenle bu konuda ilk başta ebeveynlere büyük iş düşüyor. Zaman içersinde, okul, iş ve aile hayatı içersinde kişinin sosyal çevresi arttıkça ve değiştikçe olumlu/olumsuz hayat deneyimleri doğrultusunda iletişim kurma becerileri de gelişir ya da körelir.

    mutsuzluğa, içe kapanıklığa, kişinin kendini toplumdan soyutlamasına, Kişiler arası düşmanlığa, kavgalara ve daha pek çok sorunlara sebep olabilecek iletişimsizlik empati geliştirme, hoş görülü olma, değer verme, takdir etme, karşıt görüşlere saygılı olma, genelleme yapmama, bencil olmama, ben ve beden dilini doğru kullabilme gibi olumlu davranış özellikleri geliştirilerek aşılabilir.

     
  4. yabancı dil özentiliği

    Konuşurken, yazarken ya da isim koyarken türkçe kelimelerin arasına ingilizce, almanca gibi farklı dillerde kelimeler sıkıştırmak suretiyle, kendince "yabancı dil biliyorum" mesajı vermek isteyen insan davranışıdır.

    Özellikle internet ortamında, sanal konuşmalarda gençler arasında giderek artmaktadır. Son yıllarda artan kore ilgisinden dolayı, ingilizce kadar yaygın olmasa da korece kelimelere de rastlanılmaktadır.

    "sonuçların doğruluğunu henüz kontrol etmedim" demek yerine "sonuçları henüz check etmedim" ya da çocuğunun ismini aslan koymak yerine "leon" koymak sadece birer örnek. Bu arada bu başlığı açmama sebep olan olay, evimin yakınlarındaki boş bir dükkanda yeni bir yer açıldı. Üstünde kocaman bir ad soyad ve yanında daha küçük puntoyla "beauty center". Güzellik merkezi dense ne olurdu acaba? Beauty center yazınca daha mı havalı oluyor, hayır, bence komik oluyor.

     
  5. kilo vermek için harcanan para

    Kendi iradesiyle vermesi gereken kiloları verme başarısı gösteremeyen kişilerin, bu işi gerçekleştirebilmek için diyetisyen, estetik cerrah gibi profesyonel kişilere başvurması suretiyle bu uğurda harcadığı paraları ifade eder.

    Hem midenin hem de cebin boşalması neticesinde zayıflayan kişinin psikolojik durumunu da tahlil etmek gerekir. Bir yandan istediğini yiyememe ve aç kalma, bir yandan da maddi olarak sürekli bir para çıkışı. zira bu iş çevremden duyduğum kadarıyla pahalı bir süreç. Okulda iki öğretmen arkadaş var aynı diyetisyene giden. Pandemi sürecinde online randevu 400 tl diyorlardı. Bu kadar paralar harcandıktan sonra insanda iştah kalmaz zaten.

    Ancak bu harcanan paralar gözlemlediğim kadarıyla boşa gidiyor, zira beslenme alışkanlıklarında köklü değişikliklere gidilmediğinden, diyetisyen bırakılınca, verilen kilolar tekrar geri alınıyor. Ee bir insan da ömür boyu diyetisyene gidecek hâli yok herhalde. O yüzden kişinin bu işi kendi kendine, yeme dürtüsünü kontrol etmeyi öğrenerek daha hesaplı yollardan çözmesi gerekir.