Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Periyodik tablonun 118. Ve sonuncu elementi. Adini rus nükleer fizikçi yuri oganessian'dan almıştır. Sonradan keşfedilen diğer yapay elementler gibi laboratuarda sentezlenmiş radyoaktif ve süper ağır elementlerden biridir. Çok az sayıda atomu sentezlenebilmiş olduğundan çoğu özelliği, kimyasal yapısı tam anlamıyla açıklık kazanmamıştır. Konumu itibariyle soygaz olduğu düşünülürken, oda koşullarında katı halde bulunması, üstünde daha pek çok araştırma yapılacağı anlamına geliyor.
Oganessian yaşarken adı bir elemente verilen dünyadaki üçüncü kişi olma ünvanına da sahiptir. Bu arada diğer bilim adamları Einstein ve seaborg'dur.
Ağacından yenmesi ayrı bir tat verir. hele ki kara dut yiyip ellerin, yüzün gözün, üstün başın kırmızıya boyanması insanı çocukluk zamanına götürür. Artık dalına uzanıp da dut yiyebileceğimiz ağaçlar da pek kalmadı ya yine de dut ağacı çocukluğu çağrıştırır hep benim kafamda.
Emek olmadan yemek olmaz. Tabi ki başarıya giden yol çalışmaktan geçer. Ancak bazen çalışıp çabalamak da yeterli gelmez. Elde olmayan sebeplerden ötürü yine istenilen hedef tutturulamayabilir. Ancak hiç bir çaba, çalışma göstermeden başarı elde ediliyorsa, bu durumun altında yatan başka sebepler aranmalıdır.
Atom numarası 11 olan Na sembollü sodyum, en aktif metallerden biridir. O kadar aktiftir ki hava ve su ile temasını kesecek inert sıvıların(gaz yağı, vazelin gibi) içerisinde saklanır.
Diğer alkali metaller gibi bıçakla kesilecek yumuşaklıkta, hafif ve düşük erime noktasına sahiptir. Çok aktif olduğundan doğada serbest, elementel halde bulunmaz, bileşikleri halinde bulunur. Kaya tuzunda sodyum klorür, şili güherçilesinde sodyum nitrat, çamaşır sodasında sodyum karbonat vb olarak pek çok tuzda bulunur.
Sodyum ve sodyum bileşikleri sabun, buharlı lamba, elektroliz, nükleer çalışmalar, cam, kağıt, petrol vb. sanayinin pek çok alanında kullanılmaktadır.
Sağlık, eğitim, üretim vb pek çok sektörde olduğu gibi sinema sektörü de pandemiden payını almıştır. Çekimleri tamamlanmış ve Vizyon tarihi açıklanmış pek çok film ya erteleme ya da dijital ortamda gösterime girme kararı aldı.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |