Türkiye'nin memur portalı

Genelde sınıfta en ön sırada oturan, öğretmenlerini pür dikkat dinleyen, notlarını düzenli bir şekilde tutan, defter, kitap gibi ders araç gereçlerini her daim yanında bulunduran, ödevlerini aksatmayan, sınavlarda her daim yüksek not alan, sınav öncesi notlarına ulaşmak için diğer öğrencilerin önünde kuyruk oluşturduğu, öğretmenin derste sorduğu sorulara ilk ve doğru bir şekilde cevap veren, devamsızlık yapmayıp dersleri kaçırmamaya özen gösteren öğrencidir.

Doktorların sorduğu "şuan hissettiğin ağrıya 1 ile 10 arasında bir değer versen, kaç verirsin" sorusunun cevabıdır.

Farklı kişiler tarafından aynı ağrıya verilen farklı değerleri ifade eder. Çünkü Kişilerin ağrının şiddetini algılama düzeyleri birbirinden farklıdır. Kimisi parmağının ucu sızlasa kıvranır, kimisi taş düşürse bile belli etmez.

Bugün itibariyle önce gaziantep'te sonrasında da mardin'de yaşanan katliam gibi iki ayrı trafik kazasının oluşum şeklidir. İnsanın boğazının düğümlenmesine sebep olan, can yakan görüntülerde bir araç, önündeki diğer araçlara çarparak ölümle sonuçlanan faciaya yol açmıştır.

Şimdiki bilgilere göre gaziantep nizip'teki kaza yapan bir araca müdahalede bulunan ambulans, itfaiye ve gazetecilerin de bulunduğu araçlara çarpan yolcu otobüsünün sebep olduğu zincirleme kazada 16 vefat ve 21 yaralı ; mardin derik'teki kazada ise freni patlayan tırın, önündeki araçlara ve kalabalığa çarparak sebep olduğu zincirleme kazada en az 8 vefat ve çok sayıda yaralı bulunmaktadır.

Belli bir bölge ya da şehirde gezilebilecek kanyon, şelale, göl gibi doğal güzellikleri, kale, kilise, antik kent gibi tarihi mekânları, otel, öğretmenevi gibi konaklama yapılabilecek yerleri, yöreye ait meşhur yemeklerin yenilebileceği lokantaları ve bu noktalar arasındaki ulaşımı detaylı bir şekilde belirten kitapçıklardır.

Özellikle kısa süreli yapılan gezilerde bu gezi rehberlerine bakmak, zamanı iyi organize etme açısından önemlidir. Aksi hâlde görülebilecek yerler kısıtlı olur.

Dram Filmlerinde özellikle filmin son kısımlarına doğru, olayı bağlayacakları noktada, oldukça acıklı, hüzünlü, bol ağlamalı, duygu yoğunluğunun tavan yaptığı sahnelerde oyuncularla birlikte izleyicilerin de hüngür hüngür ağlamasına neden olan filmlerdir.

Bu tarz filmleri izlemeyi çok tercih etmesem de en çok ağladığım ilk iki film orijinal kore filmi miracle in cell no 7 (7. Koğuştaki mucize) ve tom hanks'ten yeşil yol. Kore filmini bir kere izledim ve bir daha o kadar ağlamaya dayanamam diye tekrar izlemeyi aklımdam bile geçirmedim. Ancak yeşil yol tv de yayınlandığında her defasında izler ve filmin sonundaki idam sahnesinde her seferinde ilk kez izliyormuşum gibi yine ağlarım. Deşarj olmak için iyi geldiğini de söyleyebilirim.

O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.

En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.

Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.