Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Resmi işlemlerde yapılan bir başvurunun yetkili merciler tarafından değerlendirilip, gereken şartların sağlanıp sağlanmadığının kontrolü sırasında, başvuru sahibinin, sürecin tamamlanmasını beklemesi durumudur.
Sınav başvuruları, kredi işlemleri, üyelik başvuruları gibi konularda ilgili birim tarafından onayın gerçekleşmesi gerekir. Böylece olumlu cevap alan kişi, bir sonraki aşamaya geçebilir.
Sinop yöresinde de nokul adıyla bilinen, özellikle dini bayramlarda yapılan, kıymalı şeklinde tuzlu ya da kuru üzüm, toz şeker ve dövülmüş cevizli şeklinde tatlı çeşitleri olan yöresel hamur ürünü çeşididir. Çocukluğumda babaannemin ellerinden, kuzinede odun ateşinde pişen nokulların tadı hoş bir anı olarak hafızamda hâlâ tazeliğini korur. Büyük ihtimalle Yeni nesil bu lezzetin varlığından haberdar bile değildir, çünkü artık eskisi gibi sıklıkla yapılmıyor.
Aile kurma yoluna girmiş, birbirini seven kişilerin, birden kendini içinde bulduğu, hem kız tarafının hem de erkek tarafının memnun edilmesi uğruna çiftlerin yerine getirmeleri gereken uzun bir "yapılacaklar listesi" dir. Kesinlikle yapmam denen eski âdetlerin içine girince, aslında o kadar da önyargılı olmamak gerektiğini fark ediyorsunuz. Örneğin Bohça hazırlama işi benim aklımda en çok yer eden prosedürdü. Erkek tarafının ailesi için herbir bohçanın içine ayrı ayrı ürünler koyup hazırlama, tatlı bir telaştı aslında, insanın aklında bir anı olarak kalıyor. Zaten bu yola girilince tüm bu işler öyle ya da böyle halloluyor, yeter ki gönüller bir olsun.
Hayvanlara isim takmak, Daha çok hayvan sevgisi aşılanmaya çalışılan küçük çocuklara, ebeveynleri tarafından öğretilen bir davranıştır; böylece isim verilen hayvanla bir bağ kurulur ve hayvan daha çok benimsenilir ve sahiplenilir.
Ali arkadaşımın Kumrusu anlaşılan edimsel koşullanmış, her o pencereye gelişinin buğday taneleri ile ödüllendirileceğine şartlanmış, eee ödülü göremeyince hiddetlenmesi de gayet normal. Artık nur topu gibi evin yeni bir üyesi oldu desenize, ne mutlu size. ki sokak hayvanlarını, kedi olmuş, köpek olmuş, kumru olmuş farketmez, besleyen insanları her zaman takdir etmişimdir, elleriniz dert görmesin.
Topluma mal olmuş ünlü kişilerin gerçek hayat hikayelerinden esinlenerek senaryolaştırılmış; ünlü oyuncuların başrolde olmasıyla dikkatleri daha çok çekmesi amaçlanan, son yılların yüksek bütçeli, popüler, biyografik sinema çalışmalarına malzeme olan, sanatçı, sporcu, yazar.. olan kişilerdir.
genellikle acıklı ve dramatik yaşam öyküsüne sahip, zorlu yaşam mücadeleleri veren bu ünlülerin hayat hikayeleri toplumun gözü önüne serilerek, çok daha geniş kesimlerin ünlüyü daha yakından tanıma fırsatı yakalaması sağlanıyor. Önceki gün yayınlanan bergen filminden önce Son yıllarda öne çıkan biyografik filmler; dilberay, müslüm, cep herkülü:naim süleymanoğlu, kelebeğin rüyası şeklinde sıralanabilir.
Ülkemizde hayatı film olacak daha pek çok ünlü (bülent ersoy, ibrahim tatlıses gibi) olduğu düşünülürse, hollywood sinemasında olduğu gibi türk sinemasında da daha bu yolda çok çalışma verilecektir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |