Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
80'li yılların başında doğan hemen hemen herkesin, çocukluk döneminde önce perihan abla sonra süper baba dizileri sayesinde şevket altuğ ile yolu kesişmiştir. Keşke daha çok yapımda yer alsaydı da bize de daha çok anı bıraksaydı. Şimdilerde böyle rolünün hakkını sonuna kadar veren tiyatro kökenli usta oyuncularla karşılaşmak pek mümkün olmuyor.
Tv de evin kedisi tarafından tanımlanamayan cisim (ufo) gibi algılanan robot süpürgelerin videolarını gördükçe yüzümde hoş bir tebessüm oluşturan, epeydir almaya niyetlendiğim, bizim evde hiç de zorlanmayacak olan, sanırsam almak için biraz daha ucuzlamasını beklediğim pratik bir ev temizliği aracıdır. Kullanan arkasaşlarım öve öve bitiremiyor, memnun olmayanı duymadım; demek ki gerçekten işlevsel bir ürün.
Yedisinde ne ise yetmişinde de odur şeklinde düzenlenebilecek olan konu başlığı, kişinin çocukluğunda edindiği huyların, davranışların, alışkanlıkların yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde de devam edebileceğini; zaman, mekan, kişiler ve şartlar değişse bile tepkilerinin, karakterinin ve fıtratının aynı kalabileceğini ifade eder. Tabi ki yaş aldıkça değişim ve gelişim gösteririz ancak bazı açılardan da hep aynı kalırız. Kimisinde değişen özellikler daha çoktur kimisinde de aynı kalan ancak çevresel faktörlerden dolayı değişen özelliklerin yanında kalıtımsal olarak doğuştan taşıdığımız bir takım özelliklerimiz hep yaşamımız boyunca bâki kalır.
Benim gibi boğazları soğuğa karşı aşırı hassas olan insanlar için buzdolabında ya da soğuk bir ortamda muhafaza edilen yiyecek ve özellikle de içecekleri, dışarıda bekleterek boğazı etkilemeyecek ideal tüketim şartlarına ulaştırmaya çalıştıkları sıcaklıktır. Zaten Termodinamik olarak soğuk ya da sıcak olan tüm maddeler belli bir süre sonrasında oda sıcaklığına ulaşır.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |