Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bazı kişi ya da nesnelerin çevresine yaydığı düşünülen huzursuzluk, mutsuzluk, şanssızlık, kötü birşeyler olacak hissi olarak tanımlanabilir.
Kişi, her ne kadar pozitif enerji ile yüklü olsa da 'yapamazsın, edemezsin, olmaz, kötü' kelimeleri dilinden düşmeyen bu tip negatif enerji dolu insanlarla bir araya geldiğinde, anında ibre tersine dönmeye başlar ve pozitif kişi negatif kişiden olumsuz etkilenir. Maalesef çok nadirdir ki negatif kişiler pozitif kişilerden olumlu etkilensin. O yüzden çevresine negatif enerji salan kişileri doğru analiz edip, mümkün olduğunca bu kişilerle iletişimi sınırlı tutmak gerekir.
Yaklaşık iki hafta önce bizzat gidip görme fırsatı bulunduğum, daha servisle kazı alanına giderken göreceklerimin merakı ile heyecanlanmaya başladığım, alana girmemle birlikte her bir noktayı hayranlıkla incelediğim, o kadar eski tarihlerde bu denli yapıların ve uğraşların nasıl yapılabildiğini hayretle karşıladığım, hâlâ arkeologların kazı yaptığı taze çalışma alanlarını görebilme fırsatını bulduğum, imkanı olan herkesin bizzat görmesini tavsiye ettiğim açık hava müzesidir.
Kuzeyli ve karadenizde denize girmeye alışık biri olarak, güneyde akdenizde denize girme girişiminde bulunmaktır ve benim için pişmanlıktır. Çünkü Değişen tek şey deniz suyunun sıcak olması değildir, sıcaklıktan dolayı buharlaşan suyun fazla olması neticesinde denizdeki tuzluluk oranının turşu suyu kıvamına kadar gelmesidir. Hem sıcak hem de tuzlu deniz suyu, alışık olmayan bünyemi kötü etkiledi, iyi bir tecrübe olmadı benim için. O yüzden ben soğuk sularda yüzmeyi tercih ederim.
Piyasada satılan su şişesi, meşrubat ve süt kutularının kapaklarını, şişe Ya da kutu ile birlikte çöpe atmayıp, bir köşede biriktirerek, sokakların belli noktalarına yerleştirilmiş olan geri dönüşüm plastik atık toplama kutularına götürüp doğaya ve ekonomiye geri kazandırma çabasıdır.
Eşim yemeğin yanında gazsız içecek -hazır limonata, meyve suyu gibi- içmeyi çok sever, evin içi şişe ve kutularla dolmaya başlayınca bir gün hepsini toplayıp çöpe atarken az yer kaplayacağı ve biriktirmenin kolay olacağını düşünerek kapaklarını bir köşeye ayırdım. Damacana kapaklarını, sabun şişesi kapaklarını, bulduğum her türlü plastik kapağı da bunlara ekledim. O köşe kısa sürede rengarenk kapak yığınına döndü. Altı ayda koca bir poşet dolusu plastik kapak oldu. Daha önce toplamayıp çöpe attıklarıma acıdım. İlk poşetimi geçen ay geri dönüşüm konteynerına atmıştım. Sahildeki deniz atı mevzusunda olduğu gibi, ufacık da olsa geri dönüşüme bir katkımın olduğunu bilmek, dünyayı plastik ordusunun ele geçirmesine izin vermemek adına küçük bir adım da olsa yaptığımla yine de bir nebze mutlu oluyorum. Hâlâ da kendi kullandığım ürünlerin plastik kapaklarını toplamaya devam ediyorum çünkü geri dönüşüm gerçekten de çevre için çok önemli bir konudur.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |