Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Kulaktan dolma, kesinliği belli olmayan, söyleyen kişiye göre taraflı olabilecek bilgilere itibar etmektense, kendi gözünün gördüğü, kendi kulağının duyduğu şeylere inanmayı tercih eden, çevresindeki kişilerin yönlendirmesiyle hareket etmeyecek kadar soğukkanlı kişilerin özelliğidir. Yapılması zor olandır zira çoğu kişi özellikle güvenilir olarak kabul ettiği kişilerden duyduklarını sorgusuz sualsiz kabul eder ve fevri çıkışlarda bulunur ve bunun neticesinde de çoğunlukla pişmanlık yaşar. Çünkü duyduklarımız çoğunlukla bize anlatanların anlatmak istedikleridir, doğruluk payı olduğu kadar yanlılık payı daha çoktur. En güzeli en güvenilir yakınımızdan bile duymuş olsak, doğruluğuna kendimiz emin olmadıkça harekete geçmemektir. Hoş bazen gördüklerimiz de görmek istediklerimizle sınırlı olabiliyor. Yani kendi gözümüzle gördüğümüzü bile kendimiz manipüle edebiliyorken, başkaları neler yapmaz.
Hayvanlar dünyasında da aynı insanlarda olduğu gibi ne hikayeler vardır kim bilir. Ancak konuşamadıkları, yazamadıkları ve ilgilenenleri, takip edenleri olmadığı için o hikayeler çoğunlukla yitip gidiyor, fark edilenler de böyle uzun yıllar boyunca dilden dile dolanıp, hayranlıkla karşılanıyor. Alaskadaki togo da çok meşhur bir köpekti.
Hno3 formülüne sahip kezzap, ilk kez büyük simyacı cabir bin hayyan tarafından kullanılmıştır. Yine cabir bin hayyan, bir hacim kezzap ile üç hacim tuz ruhunun karışımından oluşan kral suyu ya da altın suyunun, altını çözebildiğini keşfetmiştir. Oldukça korozif(aşındırıcı) inorganik bir asit olan kezzap aynı zamanda kuvvetli bir oksitleyicidir. Gübre yapımı, patlayıcı, barut ve havai fişek üretimi, metal endüstrisi, su arıtımı gibi pek çok alanda kullanılan bir kimyasaldır.
Gayet isabetli bir karar, zira mesleki çalışma adı altında somut, elle tutulur bir çalışma yapılıyor olsa, yüz yüze yapılmasına kimse itiraz etmez ancak bu bir hafta boyunca öğretmenlerin hergün okula gidip gelmesinin meslekî anlamda olumlu hiç bir katkısı olmayacaktır. Meslekte 16.yılım zaten bu seminer dönemi adı altındaki çalışmalar liselere sonradan getirildi, eskiden sene başı ve sene sonunda ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavları yapılırdı, onlar kaldırılınca o dönemde öğretmenler okula gelmeye devam etsin diye ilköğretimlere uygulanan seminer dönemi ortaöğretimde de uygulanmaya başlandı. Ancak bu dönemlerin verimli geçtiği bir dönem daha görmedim. O yüzden daha çok mesleki çalışmaların işlevselliği tartışılmalı, yüz yüze ya da online olması değil.
Vefakâr annelerimiz biz evlatları için yeri gelmiş bizleri etraftaki tehlikelerden korumak için şahin kesilmiştir, kartal gibi kol kanat germiştir tüm zorluklara; yeri gelmiş bir kanguru gibi bizi koynunda, sırtında taşımıştır, karınca gibi, arı gibi çalışıp birşeyimizi eksik etmemeye çalışmıştır. o yüzden sıra ahtapot olmaya da gelmiş olabilir, sekiz kollu ve dokuz beyinli olan ahtapot canlısı da başımızın tacı olan anneler için ideal bir benzetme vesilesidir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |