Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Herkesin espri anlayışı ve düzeyi birbirinden farklıdır. Kimisinin sinirlendiği ya da üzüldüğü bir mevzu kimisine komik de gelebilir. O yüzden "kime göre, neye göre komik" diye sormak lazım. Bazıları dünyaya, dalga geçmek için gelmiş gibi herşeye güler. Temsil misal geçen sene 11.sınıflara yaptığım yazılı sonuçlarını okuyorum, 15 puan almış öğrenciye, öğrencinin kendisi de dahil, tüm sınıf gülüyor, halbuki meslekteki ilk zamanlarımda zayıf not aldım diye ağlayan öğrenciler vardı, komik desen komik değil, bunda gülecek ne var? Aynı şekilde yolda düşen insanı görünce, bir yerine bir şey oldu mu diye endişe duymak yerine, gülmek çok abes bir durumdur. Komik sanılan durumun aslında komik olmadığı durumlarda gülmek sinir bozucu bir durumdur.
Lafın süslüsü nasıldır bilmiyorum ancak söylenmesi istenen her ne ise lafı dolandırmadan, allayıp pullamadan, amacından saptırmadan direkt söylenmesi en uygunudur. gereksiz laf kalabalıklığı kafa karıştırmaktan başka işe yaramaz, sâde ve doğrudan anlatım dilini tercih ederim.
Benim bildiğim birin sıfıra bölümü (1/0), tanımsızdır. Bunun dışında tanımsız bir şey var mıdır? Herşey tanımlanabilir, imkânsız değildir.
Kimileri "İçindeki çocuğu öldürme" öğüdünü çok ciddiye almış olmalı ki yetişkin çağda bile çocuk gibi davranıp, kararlar alabiliyor. Bir gün 24 saat, bir ay 30 gün, bir yıl 365 gün. Hepimiz için süre aynı şekilde ilerliyor ancak kimisi bir günde on yıllık tecrübe katarken ömrüne, kimisi on yılda bir günlük tecrübe edinemez. Nasıl ikisini aynı kefeye koyabiliriz? Nicelik, nitelik farkı olgunlukta çok ağır basar.
Kişinin Herhangi bir sorunu kendi başına, kendi imkanlarıyla çözemediği durumlarda, sorunu çözüme kavuşturabilmek için başvurması gereken kişi ya da kişilerdir.
Profesyonel destek sunacak kişilerin bu işte ustalaşmış, bu işin eğitimini almış, yetkin kişiler olması gerekir. Yoksa iş hepten çözümsüz hâle de gelebilir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |