Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
1-Sevmek (en başta kendini sevmelisin, sev ki sevilesin)
2-çalışmak (çalış ki kimseye muhtaç olmayasın, hayatını idame ettirebilesin)
3-Şükretmek (şükret ki sahip olduklarının kıymetini daha iyi anlayasın)
Keşke üç olmasaydı o zaman; gülümsemek, sabretmek, azimli olmak, kendiyle barışık olmak, geçmişe takılıp kalmamak, hayır demeyi bilmek, cesur olmak, hatalardan ders çıkarmak, zamanı iyi yönetmek gibi listeye daha pek çok kural eklenebilirdi.
Herhangi bir işte Avantaj(olumlu)-dezavantaj(olumsuz), fayda(artılar)-zarar(eksiler), gelir(girdi)-gider(çıktı) dengesini kuramayıp, bir o yöne, bir bu yöne fikir değiştirip, ne yapacağını bilememek, sürüncemede kalmak, işin içinden çıkamayıp işi netliğe kavuşturamamaktır.
Bir restaurant ya da lokanta gibi kapalı bir mekan yerine, seyyar olarak hareket eden bazen bir camekanlı bir el arabasının, bazen de minibüsten bozma bir aracın, bazen de bir teknenin içinde servis edilen, çoğunlukla ayakta yenilen, daha ekonomik, hijyen konusunda takıntısı olmayanların daha çok rağbet gösterdiği, genelde bölgesel ve mevsimsel yiyecek ve içeceklerden oluşan lezzetlerdir.
Ülkeden ülkeye değişen sokak lezzetlerinin ülkemizde en bilindik olanları, simit, Nohut-pilav, tavuk-pilav, köfte, özellikle Eminömündeki balık ekmek, bardak mısır, midye dolma, kokoreç, boza, kestane..olarak sayılabilir.
Elin ısının dayanamayacağı 50 derecede, 60 derecede hatta 70 derecede bulaşık yıkayan makineler varken, içeriği geliştirilmiş pek çok bulaşık makinesi deterjanı(doğal içerikliler de dahil) varken, hâlâ bulaşıkların elde yıkanmasını doğru bulmuyorum. Hele ki son bir yıldır kullandığım bulaşık tableti markasının en üst ürününü fark edip, kullanmaya başladım, makinayı her boşalttığımda teşekkür ediyorum bu ürünü geliştirene; pırıl pırıl, tek bir leke yok, gayet de hijyenik. Bu zamanda, hem zamandan de hem de sudan tasarruftur bulaşık makinesi kullanmak.
Birden gelişen, hararetli bir Olay anında, sakinliğini koruyup, sinirleri alınmış et misali duygularını açığa vurmadan davranabilmektir.
öz kontrolü yüksek olan azınlık diyebileceğimiz insanların yapabileceği bir şeydir, çünkü kişi ya da olaylar karşısında soğukkanlı davranabilmek çoğunlukla mümkün değildir. Bazı kişiler vardır, insanı çileden çıkartır, tepkisiz kalmak mümkün değildir; bazı olaylar vardır, duyguları dizginlemek, olağan davranışlara karşı koymak imkansızdır. Ancak soğukkanlı kalabilen kişilerin, bu kişi ve olayların etkisinden daha az hasarla çıktığı da bir gerçektir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |