Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Kötü sonlanan bir olaydan sonra, mağdur olan ya da bu olayda hatalı olan kişinin üstüne normalde bir-iki kişi gidecekken, fırsatını bulduk düşüncesiyle beş-on kişinin birden o kişiden hesap sorması, ondan pay almaya, bir şeyler koparmaya çalışması, bir nevi fırsatçılık, kişinin düştüğü durumdan faydalanma.
İdeal kişiyi bulma yaşıdır. bir ömür boyu aynı yastığa baş koyacağın, birlikte düzen kurup hayatı paylaşacağın, sevgi ve saygı temelli bir yuva kuracağın kişiyi Allah karşına çıkardığında "tamam, ben bu kişiyle evlenirim" hissiyatını hem kalbine hem beynine yerleştiğinde sahip olunan yaş o kişi için evlilik yaşıdır.
İdeal lafına çok takılmamak gerekir. Hayatta tam anlamıyla neyimiz tam ideal ki.
30 lu yaşların ilk çeyreğinde evlenen biri olarak, evliliği tüm insanlara tavsiye ederim. Evlilik, ideal insanı bulduğunuzda gerçekleştirilmesi gereken, hayatı kolaylaştıran, akışını düzenleyen bir eylem. Ancak her şey dört dörtlük gidiyor mu, her açıdan mutlu olunsa da, herşey çok iyi gitse de, muhakkak elde olunmayan sebeplerle evliliğin gidişatını etkileyecek olaylar yaşanabiliyor.
Yine de tek çıkılan hayat yolculuğunun belli bir seviyesinde, iki kişi yola devam etmek, elini hiç bırakmayacak bir insanın varlığı, insana mutluluk ve huzur veriyor. Özetle, Kişi yol arkadaşını bulduğunda yaşa falan takılmayıp, evlenmelidir.
Kulakta bulunan ve dengeyi kurmayı sağlayan bilyelerin(iç kulak kristalleri) yerinden oynaması ile kişinin başı döner, düz çizgi üzerinde sabit yürüyemez, yürürken sağa sola kayar, yalpalar.
Serbestçe hareket edebilme kabiliyeti, devingenlik ya da değişkenlik anlamına gelen ve latince bir kelime olan mobilite, günümüzde eğitim, iş hayatı, ekonomi, tıp, spor gibi pek çok alanda kullanılan bir kelimedir.
En tehlikelisi radyasyona maruz kalmak, uzun vadede kansere, kısa vadede ölüme sebep olabiliyor.
Bazen de insanlar şiddet, mobbing, akran zorbalığı, istismar gibi olay ve davranışlara, yakın ya da uzak çevrelerindeki insanlar tarafından maruz kalabiliyorlar. Bunlar da ciddi psikolojik tahribata yol açabiliyor.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |