Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,651 entry 576 konu 364 puan
08.05.2024 18:20 son işlem tarihi takip etme takip et

sağ gösterip sol vurmak

Ummadığın anda, ummadığın kişiden, hazırlıksız ve Beklenmedik bir şekilde, fayda göreceğim zannederken zarar görmektir. Güvendiğin dağlara kar yağması; Ne umdum, ne buldum durumudur. Bu durumu yaratan, insanı böyle ters köşeye yatıran kişilere bir daha güven beslemek, inanmak imkansız hâle gelmiştir. Bu vuruşun rövanşını da hayat öyle ya da böyle insanın karşısına çıkartır elbet.

03.05.2024 22:47
  1. moralin bozulması

    Hiç istemediğin bir görevi, göreve engel durumun olmasına rağmen, zorla sana yüklemeye çalışırlarsa, kişinin yaşadığı durumun karşılığıdır, baş zonklaması, can sıkıntısı, moral bozukluğu.

     
  2. şanssız olmak

    Milli piyango bileti alırsın amorti bile çıkmaz, artık bilet almayı bırakırsın. yükümlülüğü çok görev var, kura çekilerek görev veriliyor, her kurada da, sen çıktın diyip, hep görev sana kitlenir. Bu nasıl kuradır, nasıl şanstır; istenilen, güzel şeylerde çıkmaz, hep istenmeyende çıkar. Kötü şans denen şey, bu olsa gerek.

     
  3. stres kırığı

    Bedensel aktivitesi aşırı derecede yoğun olan kişilerde, çoğunlukla kol, bacak ve ayaklardaki kemiklerde, baskı sonucu oluşun küçük, ince çatlaklardır.

    Adından anlaşıldığı gibi psikolojik nedenlerden kaynaklanmayan stres kırığında, Gerçek bir kırık tanımındaki gibi kırılan bir kemik yoktur. Ancak ilerleyerek gerçek kırığa da dönüşebilir. O yüzden hafife almamak gerekir. geçmeyen ağrılara sebep olarak yaşam kalitesini düşüren stres kırığı, Çok yürüyen insanlarda, sporcularda, obezite sorunu olan, sürekli ağır yük taşıyan ve kemik erimesi olan kişilerde daha sık görülür. D vitamini ve kalsiyum takviyesi, hareketliliği azaltıp, kemikleri dinlendirme ve beslenmeye dikkat etme tedavide önemlidir.

     
  4. cep telefonu bağımlılığı

    Yetişkinler için bir yere kadar kontrolü daha kolayken, okul çağındaki çocuklar için çok daha tehlikeli olan bağımlılık türlerinin başında gelir. Küçük yaşlarda özdenetim çok daha zordur, önceliklerini bilmek ve ona göre zamanı yönetmek, ilk, ortaokul hatta lisede çoğu çocuk ve genç için mümkün değildir. Doğal olarak telefonda geçen artı süre, derse odaklanma ve ders çalışmada eksi süre demektir, bu da başarısızlığı getirir.

    Bunun bilincinde olan öğrenci hiç de yok değil, daha geçen sene 12.sınıf öğrencilerimizden birinin velisi demişti, kızı son sınıfta ailesinden tuş telefon istemiş ve bir yıl boyunca akıllı telefonu kullanmamış. Bunun kontrolünü yapacak olan kişinin kendisidir. Maalesef çoğu öğrenci bu kafada değil.

     
  5. yazın gelişine sevinmek

    Sıcak iklim insanının özelliğidir. Kışın soğuğundan, çilesinden bıkmış, bir an evvel güneşin ışınlarının o terletici etkisini hissetmek istiyordur. Mevsimsel geçiş dönemlerinin belirgin ölçüde birbirinden ayrılabildiği, küresel ısınmanın daha adının bile dillendirilmediği o eski dönemlerde daha çok oluşan bir mutluluk hâli idi.

    Zira günümüzde, ocak ortasında dahi yazı andıran gün/günler görmek mümkün. Eskiden kazma kürek yaktıran, atasözlerine konu olmuş mart ayı içersinde olmamıza rağmen, çoğu kişi çoktan yaz moduna geçti bile.

    Öğrencilerin polar kazaktan, tişörte geçmeleri, bina içindense, bahçede daha çok vakit geçirmeleri ve kantinden aldıkları en çok şeyin dondurma olmasından en azından bizim okula yaz geldiğini anlamak mümkün.