Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Hiç istemediğin bir görevi, göreve engel durumun olmasına rağmen, zorla sana yüklemeye çalışırlarsa, kişinin yaşadığı durumun karşılığıdır, baş zonklaması, can sıkıntısı, moral bozukluğu.
Milli piyango bileti alırsın amorti bile çıkmaz, artık bilet almayı bırakırsın. yükümlülüğü çok görev var, kura çekilerek görev veriliyor, her kurada da, sen çıktın diyip, hep görev sana kitlenir. Bu nasıl kuradır, nasıl şanstır; istenilen, güzel şeylerde çıkmaz, hep istenmeyende çıkar. Kötü şans denen şey, bu olsa gerek.
Bedensel aktivitesi aşırı derecede yoğun olan kişilerde, çoğunlukla kol, bacak ve ayaklardaki kemiklerde, baskı sonucu oluşun küçük, ince çatlaklardır.
Adından anlaşıldığı gibi psikolojik nedenlerden kaynaklanmayan stres kırığında, Gerçek bir kırık tanımındaki gibi kırılan bir kemik yoktur. Ancak ilerleyerek gerçek kırığa da dönüşebilir. O yüzden hafife almamak gerekir. geçmeyen ağrılara sebep olarak yaşam kalitesini düşüren stres kırığı, Çok yürüyen insanlarda, sporcularda, obezite sorunu olan, sürekli ağır yük taşıyan ve kemik erimesi olan kişilerde daha sık görülür. D vitamini ve kalsiyum takviyesi, hareketliliği azaltıp, kemikleri dinlendirme ve beslenmeye dikkat etme tedavide önemlidir.
Yetişkinler için bir yere kadar kontrolü daha kolayken, okul çağındaki çocuklar için çok daha tehlikeli olan bağımlılık türlerinin başında gelir. Küçük yaşlarda özdenetim çok daha zordur, önceliklerini bilmek ve ona göre zamanı yönetmek, ilk, ortaokul hatta lisede çoğu çocuk ve genç için mümkün değildir. Doğal olarak telefonda geçen artı süre, derse odaklanma ve ders çalışmada eksi süre demektir, bu da başarısızlığı getirir.
Bunun bilincinde olan öğrenci hiç de yok değil, daha geçen sene 12.sınıf öğrencilerimizden birinin velisi demişti, kızı son sınıfta ailesinden tuş telefon istemiş ve bir yıl boyunca akıllı telefonu kullanmamış. Bunun kontrolünü yapacak olan kişinin kendisidir. Maalesef çoğu öğrenci bu kafada değil.
Sıcak iklim insanının özelliğidir. Kışın soğuğundan, çilesinden bıkmış, bir an evvel güneşin ışınlarının o terletici etkisini hissetmek istiyordur. Mevsimsel geçiş dönemlerinin belirgin ölçüde birbirinden ayrılabildiği, küresel ısınmanın daha adının bile dillendirilmediği o eski dönemlerde daha çok oluşan bir mutluluk hâli idi.
Zira günümüzde, ocak ortasında dahi yazı andıran gün/günler görmek mümkün. Eskiden kazma kürek yaktıran, atasözlerine konu olmuş mart ayı içersinde olmamıza rağmen, çoğu kişi çoktan yaz moduna geçti bile.
Öğrencilerin polar kazaktan, tişörte geçmeleri, bina içindense, bahçede daha çok vakit geçirmeleri ve kantinden aldıkları en çok şeyin dondurma olmasından en azından bizim okula yaz geldiğini anlamak mümkün.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |