Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Gelmezse gelmesin. nasılsa ankara'da deniz yok ama bir sürü güzel başka yerler varsa, yeryüzünde de gelmeyecek olan bu kişiden farklı bir sürü insan var. Unutulmamalı ki kimse, kişinin kendisinden daha değerli değildir. Takılıp kalmanın kimseye faydası yoktur. kişi sevgisini, sevgisine karşılık verecek olan kişiye adamalıdır. Ankara'ya deniz gelmiyorsa, sen denizi olan yere gideceksin o zaman.
Başlık "Ülkemiz insanına özgü davranışlar" şeklinde olsa daha doğru olurdu.
Evet, tuhaf hatta abes kabul edilecek davranışlara her gün dışarda şahit olmaktayız, maalesef çoğunu da yadırgayamaz hâle geldik, normal olmayan davranışları normalleştirdik.
İlk 5 ders "günaydın" son üç ders "tünaydın", sınıfa ilk girdiğimizde sınıfı selamlama sözlerimizdir.
Yalnız yoğunluktan arada kafası karışan benim, yeri gelir ikinci derste de tünaydın, yedinci derste de günaydın demişliğim olmuştur, olsun, öğrencilerim beni anlar, niyet önemli.
"Günaydın", "hayırlı sabahlar", "mutlu sabahlar", "günümüz güzel geçsin" aynı anlamlara sahip, güne başlarken kullanılan en güzel dileklerdir. ister tanıdık olsun, ister tanımadık, farketmez, kimseden esirgememek gerekir.
Kişinin hayata karşı pozitif bakış açısı kazanması için kendi kendini motive eden, bilincini ve bilinçaltını olumlu yönde etkileyen, iç ve dış dünyasını daha sağlıklı hâle getiren cümlelerdir; evrene yollanan iyi niyetlerdir. Örneğin,
-senin gücün herşeyin üstesinden gelmeye yeter.
-seni hiçbir şey yıkamaz.
-her yeni gün yeni bir başlangıçtır.
-benim dünyamda herşey yolunda.
-kendimi iyi/kötü tüm özelliklerimle birlikte kabul ediyor ve seviyorum.
.
.
Demirin, suyun da etkisiyle havadaki oksijenle yükseltgenmesi olayıdır, yavaş yanmaya da örnektir.
Mecazi anlamda ise eski performansını gösterememek, eskisi gibi enerjik ve dinamik hissetmemek, bedensel ve zihinsel canlılığını kaybetmektir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |