Türkiye'nin memur portalı

Karşısındakini tanısın, tanımasın gülümseyip, selam veren,

Hayata karşı Pozitif olmayı ve olumlu bakmayı ilke edinen,

Yerinde ve dozunda eleştirip, takdir etmeyi esirgemeyen,

Köstek değil, destek olan,

Bir iyilik yaptığında acaba bir karşılık bekler mi diye düşündürtmeyen,

İşte, evde, hayatın her alanında "İyi ki varsın" dedirten

..

insanlardır.

Ancak fotoğraflarda görmeye alışık olduğumuz, Doğanın eşsiz güzellikteki manzaraları karşısında duyulan hayranlığı ifade etmek için kullanılan tabirdir.

Yeri gelir kışın kar yağmış ve beyaza bürünmüş dağların, ağaçların, göl kenarlarının; yeri gelir ilk baharda çiçek açan ağaçların, gelinciklerle, sarı çiçeklerle, papatyalarla bezenmiş tarlaların; yazın suları çekilmiş tuz gölünün; son baharda kurumuş ağaçların yapraklarının oluşturduğu, insanın içinde "keşke ben de o manzaranın içinde olsaydım" dedirten, o manzaranın içindeyse de fotoğrafını çekerek an'ı ölümsüzleştiren, mevsimsel olarak yaşanan doğal ve muhteşem güzelllikteki anlık görüntülerdir.

Gerçekten de şu ekonomik sıkıntıların tavan yaptığı şu günlerde, keşke dert edilecek tek şey sadece araba fiyatları olsaydı. Temel ihtiyaçların fiyatları üçe beşe katlamışken, normalde lüks olmaması gereken (şahsi fikrim zarurî ihtiyaç olduğu yönünde olsa da) ancak güncel zaman diliminde artık lüks olmuş durumda olan araba fiyatlarına hiç kafa yormamak gerekir. Ancak şu da bir gerçek ki alan da alıyor; daha iki hafta önce okulda bir öğretmen arkadaş nerdeyse ev fiyatına (tabi eskidenki ev fiyatı, artık o fiyata ev de kalmamıştır) sıfır citroen c3 aldı, biraz eş dost akrabadan toplamış, geri kalanını da kredi çekmiş, büyük cesaret.

"İnsanları anlama klavuzu" diye bir kitapçık olsa ve o kitapçığın her satırı, her kelimesi harfi harfine okunsa bile eminim ki yine de anlamak mümkün olmazdı.

Baharın bir türlü yüzünü tam anlamıyla göstermemesi sonucu, mevsim normallerinin altında sayreden sıcaklılarla gelişen atmosferik olaydır. Yakın gelecekte Değişen iklim koşulları nedeniyle artık çok da yadırganacak bir durum olmaktan çıkacaktır; yazın ortasında kış, kışın ortasında yaz, sabah yaz havası, öğleden sonra kış havası, akşamına tekrar yaz, tabii bir de arada kaynayan bahar ayları.

O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.

En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.

Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.