Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
İstop, yakar top, ip atlama, sek sek gibi hemen evin önündeki ya da yan tarafındaki uygun büyüklükteki sınırlı boş alanlarda oynanan, çocukların hep birlikte sosyalleştikleri, kimi zaman mızıkçılık yaptıkları, kimi zaman iddiaya girdikleri ve bu iddia sonucunda kaybedenlerin kazananlara gazoz ya da dondurma aldığı eğlenceli oyunlardır.
Kendinden emin bir şekilde işini yürütüyorken, kendini güvende hissediyorken, birden, bir yerde yanlış yaptığı kuşkusuna kapılmak, kendine olan güveni kaybetmek, evhamlanmak, kötü bir şey olacağı korkusunu yaşamaktır.
Eğer durum netleşir ve şüpheler ortadan kalkarsa kişi ancak o zaman içine düşen kurttan kurtulur ve rahatlar.
Aktif yazar sayısının gittikçe azalmasından mütevellit, bu son yemeğin daha az katılımcı ile daha samimi bir ortamda geçeceği anlamına gelir. Menüde ne var bu arada, gülücük.
"Nasipten öteye köy yoktur" sevdiğim ve kullandığım sözlerden biridir. Nasip, öyle bir şeydir ki aşamayacağın görünmez engeldir.
Bir şeyin gerçekleşmesi için elden gelen tüm imkanları seferber etmişsindir, varını yoğunu ortaya koymuşsundur, daha da bunun üstüne yapabileceğim bir şey kalmadı dersin ve buna bağlı olarak olmasını beklediğinin olmasını umarsın, ancak bir bakmışsın olmamış, tüm çabalar sonuçsuz kalmıştır. İşte o zaman eksik kalan, kişinin elinden gelmeyen ve sonuca ulaşmasını engelleyen, istenen şeyin nasipte olmayışıdır.
Bir işte öyle bir noktaya gelmiştir ki öncesinde yapılanlardan sonra, akabinde artık ne yapılırsa yapılsın kurtarılamaz, bu saatten sonra ne yapılsa nafiledir, boşa kürek çekmektir, etrafındaki kişiler ağzıyla kuş tutsa kişinin fikri yine de değişmeyecektir, en güzel sonuçlar elde edilse de başarılı olunmayacaktır, geç kalınmıştır bir kere.
Genelde olumsuz anlamda kullanılan bu söz öbeğinin sonu, ucu açıktır. Bu saatten sonranın sonuna ne getirilirse getirilsin, bu saatten sonra kalıbı, öncesinde olanın olmuş olduğu, sonrasında yapılacakların öncesinde olanı etkilemeyeceğini ifade eder.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |