Türkiye'nin memur portalı

Bazen tahmin edilebilir olmak, kolayca anlaşılır olmak, derinliklerde boğulup yorulmamak, bir sonraki hamlesi ne olacak diye kafa patlatmamak, dümdüz olmak da ilişki içinde olduğumuz insanın bize yapmış olduğu bir iyiliktir.

Herkes kötü bir özellik gibi lanse etmiş. olağanüstülük, cezbedici olsa da herbirimiz az ya da çok tahmin edilebiliriz zaten. Salt sığ ya da salt derin hiçkimse yoktur, Karşıdakini Hangi açıyla, nasıl görmek istediğine bağlıdır.

Ppm dozunda arsenik, cıva, ağır metaller, bazı ilaçlar, klor gazı, radyoaktif elementler yavaş yavaş ve acı vererek, hücrelerin yapısında, dokularda tahribat oluşturarak önce organ yetmezliğine ve sonrasında ölüme sebebiyet verir.

Kendiyle ve dünyayla barışık olmayan insan için, yemek yemek, nefes almak kadar sık başvurulan bir çıkış yoludur. Ömürleri bu yöntemleri kullanıp, daha da geliştirip, kişiselleştirme ile geçer.

Geçen haziran ayında eşimle birlikte check-up yaptırmıştık, haliyle bir sürü test verdik. Bunlardan biri de kolestrol testi idi. 43 kg lık halimle bende bile kolesterol normal değerlerin 2 katı kadar yüksek çıktı. Doktor da tavsiye verecek, bir bana baktı, bir de test kağıtlarına, Yürüyüş yap diyebildi ki zaten öğretmenim ve bütün gün ayaktayım, aktifim yani. Şekeri 20 yıldan fazladır kullanmam, ekmek ve karbonhidratı asgari oranda tüketirim, sebze ağırlıklı beslenirim, abur-cubur olarak çayın yanında arada büsküvi, o kadar. Demek ki herşey sadece beslenme ile alakalı değil. Tabii bu demek değil ki beslenmenin önemi hiç yok. Demek beslenmeme dikkat eden biri olmasam çok daha yüksek çıkacaktı değerlerim. Beslenmesine ve aktivitesine dikkat edenlerin dahi sağlık sorunları olabiliyorsa, etmeyenler için durum daha vahimdir. Hâlâ gençken gereken tedbirleri almak gerekir.

Saygısızlık ve insanî sınırları aşma durumunda, karşımdakine, derinden derinden hissettiğim duygudur.

O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.

En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.

Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.