Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,652 entry 576 konu 364 puan
09.05.2024 15:38 son işlem tarihi takip etme takip et

usulen söylemeyi bilen

Karşıda usulen söyleneni anlayan biri olmayınca, bildiği işe yaramayan kişidir. Usulsüzlük moda günümüzde, neyi, nasıl ifade ettiğinin hiçbir önemi yok. karşındaki kişi, sabit fikirli ve önyargılı olduktan sonra, havada bin takla da atsan, nafile. O yüzden önemli olan anlatmak değil, karşındakinin, anlayabilme ihtimalini oluşturabilmektir.

09.05.2024 15:38
  1. meslek hastalığı

    Kişinin, çalışma ortamı ve yapılan işe bağlı nedenlerden ötürü bedensel, psikolojik bir takım rahatsızlıklar geçirmesi sonucu geçici ya da kalıcı iş göremez hâle gelmesi durumudur.

    Ülkemizde meslek hastalıkları listesinde, Kimyasal maddelerle olan meslek hastalıkları(25 alt grupta 67 hastalık), mesleki deri hastalıkları(2 alt grupta 2 hastalık), toz hastalıkları ve diğer mesleki solunum sistemi hastalıkları(6 alt grupta 9 hastalık), mesleki bulaşıcı hastalıklar(4 alt grupta 30 hastalık), fiziksel etkenlerle olan mesleki hastalıklar(7 alt grupta 12 hastalık) yer almaktadır. Çoğu meslek hastalığı bu listede olması gerekirken, hala meslek hastalığından kabul edilmemektedir.

    Metal, boya, madencilik, inşaat vb. pek çok iş alanında çalışan çoğu kişi, gerekli önlemler alınmadığı ve iş güvenliğine önemli ölçüde dikkat edilmediği için bu hastalıklara karşı savunmasız bir şekilde çalışma durumunda kalmaktadır.

     
  2. yanıtı bilinen sorular

    Bazı sorular vardır, karşındakinin vereceği cevabı bilirsin, ancak onun ağzından duymak istersin, bilineni nasıl kelimelere dökeceğini, nasıl telaffuz edeceğini, hangi kelimeleri seçerek cevap vereceğini bizzat duymak istersin. Bir nevi anladığını, bildiğini teyit ettirme şeklidir. "Yemeği beğendin mi", "beni seviyor musun", "sana güvenebilir miyim".. gibi sorular örnek olarak verilebilir.

     
  3. karpuz

    Yaz aylarında günün her öğünü sofrada yerini alan, balkon sefalarının vazgeçilmez meyvesidir.

    Kabakgiller ailesinin belki de en iri üyesidir. Dünyada çin'den sonra en çok karpuz üreten ikinci ülke konumundayız. İçeriğinin yüzde 90 ı su olan karpuzun protein, lif, vitamin ve mineral açısından zengin olması sebebiyle yeterli bir miktarda tüketildiğinde vücuda pek çok faydası vardır.

    En çok da koca bir karpuz ortadan ikiye kesilince, içinin nasıl çıkacağının merakı ayrı bir heyecan yaratır. Karpuz seçimi ayrı bir uzmanlık alanıdır ne de olsa.

     
  4. mutlu olmak

    Bir çin atasözü şöyle dermiş;

    Bir saat mutlu olmak istiyorsan, şekerleme yap.

    Bir gün mutlu olmak istiyorsan, balık tut.

    Bir hafta mutlu olmak istiyorsan, tatile çık.

    Bir ay mutlu olmak istiyorsan, evlen.

    Bir yıl mutlu olmak istiyorsan, servete kon.

    Bir ömür mutlu olmak istiyorsan, sevdiğin işi yap.

    Mutlu olmak için yapılabileceklerin sınırı yok aslında, yeter ki kişi mutsuzluğa programlı olmasın. Çünkü bazı kişiler mutsuz olmak için elinden geleni yapıyor. Halbuki daha kolayı, mutlu olmak.

     
  5. esans

    Doğal maddelerden üretilmiş koku moleküllerdir. Çeşitli bitki ve çiçeklerden özütleme yoluyla elde edilen, içine girdiği ürüne hoş bir koku veren uçucu sıvılar, doğal esanslardır. Bu amaçla gül, yasemin, lavanta, karanfil, menekşe, nane, portakal, limon..gibi pek çok bitkiden esans elde edilebilir.

    Ayrıca esanslar laboratuvar ortamında sentetik olarak da elde edilebilir. Ancak kokusu doğal olanın yerini tutmaz. Bu esanslar parfüm endüstrisinin de hammaddesidir.

     
    (Bkz: Özütleme)