Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kompozisyon köşesi

paylaş araştır

 

  1. Bu sene ben üniversite sınavına girecek olan öğrencilerden daha heyecanlı olduğumdan üniversite sınavı ve gençlerin gelecek planları üzerine bir şeyler söylemek istiyorum.

    Okul çağının sonlarına doğru yaklaşan her öğrenci, kendini popüler bir üniversitenin, popüler bir bölümünde okuyorken görme hayallerini kurar. Kimisi bu hayalini gerçekleştirebilirken kimininki hayal kurduğu ile kalır. Çünkü bu iş sadece hayal kurmakla olacak bir şey değildir. Aynı anda o kadar çok değişkenin bir arada olması gerekiyor ki, çok bilinmeyenli denklem gibi. İlk başta iş ailede başlıyor ve hatta ailede bitiyor. Daha çocuğuna istediği bölümü okuması için seçim hakkı tanımayan ebeveynler, çocuğun üzerinde 100 tonluk press makinesi gibi öyle bir baskı uyguluyorlar ki çocuk bu baskının altında ezilmekten bir şeyler başaracak mecâli kalmıyor. Alan seçiminden tutun, çocuğun çözeceği test kitaplarına, alacağı özel derslere, gideceği üniversite ve bölüme, akla gelecek her bir şeye karışan, tüm ipleri eline almış ebeveynler görüyoruz. Bu durumda istemsizce de olsa çocuğa acıyorum. Rahat Nefes alacak hâli kalmamış, şehir dışında bir yer kazansam da bu baskıdan kurtulsam gözüyle bakıyordur eminim. Şimdi bu tarz ebeveynlerin yanında, bir de tam zıt tüm yükü çocuğun omzuna yüklemiş, sıfır ilgi ve destek, her şeyi çocuğun halletmesini bekleyen anne babaların da en az diğer durum kadar doğru bir şey yapmadığını söyleyebiliriz. Doğru olan yaklaşım; ebeveynler, çocuğun kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendi kararlarını almasını sağlarken, yanında oldukları, hangi kararı alırsa alsın destekleyecekleri duygusunu çocuğa hissettirip, güvende olduğunu bilmelerini sağlamalıdırlar. Çocuk, annem babam arkamda diyebilmelidir. Zaten günümüz gençleri internet ve sosyal medyanının da katkısıyla önündeki seçeneklerin gayet farkında. Zeka ve kapasite olarak da bizim nesilden daha ileri düzeydeler. Ancak en büyük handikapları ilgilerini bir alanda uzun süre yoğunlaştıramamaları, motivasyonlarının çok çabuk düşmesi ve teknojiye olan düşkünlükleri beklenenden az başarı elde etmelerine sebep oluyor. Eğer ki tüm değişkenleri kendi lehlerine çevirip, doğru hamleleri yaparlarsa çok parlak gelecekleri olduğuna inanıyorum. Sadece ayak bağlarından kurtulmaları ve ne istediklerini doğru analiz edip, o doğrultuda hedefe doğru ilerlemeleri gerekiyor.

    Biraz dağınık oldu, aslında bu konuda saatlerce konuşsam, yazsam söyleyeceklerim bitmez, ancak noktayı şu şekilde koyayım, günümüz gençleri işlenmeye hazır, saf pırlanta gibi, parıl parıl parlıyorlar, her birinin gözleri ışık saçıyor, yeter ki o ışığı, aile, arkadaş, okul, eğitim sistemi gibi çevresel faktörlerle söndürmeyelim, bilakis güçlendirerek doğru yerleri aydınlatmalarını sağlayalım.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.