Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Günde çalıştırdığı bulaşık makinesi ile övünenleri gördükten sonra, evin her yerini stadyum gibi aydınlatmaya çalışan insanlarda yapılmayacak olan eylemdir. Enerji tüketimi ve doğal kaynakları bilinçli kullanma dersi, öyle lafta olsun diye değil, gerçekten, uygulamalı bir şekilde ilk okuldan itibaren verilmelidir. Doğru enerji kullanımı, Küçük yaşta edinilmesi gereken bir kazanımdır.
Yeni öğrenilen bir şeyin, yeni girişilen bir işin daha ilk aşamalarından geçiyor olmaktır. Yürümek ve koşmak için gerekli olan emekleme döneminin içinde olmaktır. Bedensel ve zihinsel olarak Yapılacak çok fazla iş vardır, çok fazla emek, çaba harcamak gerekecektir eğer ki yolun sonuna gelinmek isteniyorsa. İş yükünden korkup, ilerleme gösterilmezse hep yolun başında kalınır.
Yeni bir dil öğrenmek, bir mesleğe daha yeni atanmak, bir dükkan açmaya karar vermek .. daha yapılacak çok iş var demektir.
Ülkemizdeki adalet sistemine karşı şu son bir hafta içersinde hissettiğim duygudur. Hukuk sisteminin sıradan vatandaşa eşit muamele göstermediğine bizzat şahit olduktan sonra, öncesinde edilgen olarak zedelenen adalet inancım, şahsi olarak sıfırlandı. Kanunlar,yönetmelikler, kişisel hak ve özgürlükler sadece o kütük gibi kanun kitaplarının tozlu raflarında teorikte, laf olsun diye varmış, uygulamada dayatmadan ve söz hakkına sahip olmamaktan başka birşey yokmuş.
akrabalar ne der, komşular ne der diye elalemin ne düşündüğüne göre karar vermek yerine, evladının, eşinin mutluluğunu ve geleceğini düşünerek aile içi kararlar alınmalıdır.
Aile, diğer aile dışı etkenlerin dışında kalarak, bağımsızlığını ilan edebilmelidir.
Toplum olarak en sevdiğimiz şeydir, kusur bulmak, kusuru üzerinden karşındakini yıpratmaya çalışmak ve o kişiden yeterince nemalanınca bir diğerine geçip aynı şeyi tekrarlamak. Bunu hobi haline getirene sormak lazım, kendisi sütten çıkmış ak kaşık mı acaba. Kusuru olmayan kim var, Kimse mükemmel değil. Normalde insan, sevdiği insanın kusurlarını öne çıkarmak yerine, örtmeyi tercih eder, demek ki bu iş, sevgisizlikten kaynaklanıyor.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |