Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Hatalarıyla, sevaplarıyla benliğinin farkında olan kişilerin,kendini üzecek ve sıkıntılı durumlara soktuğunda kendisinden özür dilemeyi bildiği gibi kendisini mutlu edecek, güzel anlarda, başarılı olduğunda, bir sorunun üstesinden geldiğinde kendisine teşekkür etmeyi de bilmesi gerekir. Nihayetinde içsel özür ya da teşekkür, kişinin kendisiyle barışık olmasına bakıyor.
Kendi değerini tam anlamıyla bilen insanların, başkalarının kendilerine biçtiği değeri umursayacaklarını sanmıyorum. Ancak kişi baştan kendi değerinin farkında değilse, zaten en temel mücadelesi kendisiyle olacaktır.
Farkında olmadan, hiç tanımadığı kişilere hatrı sayılır iyiliklerde bulunan, hatta hayati önem taşıyan desteği sunan, kişinin hayatında olumlu yönde katkıları olan, karşılıksız iyilik yapma güdüsü yüksek, isimsiz kurtarıcı kişilerdir. Bazen kan bağışında bulunan bir kişi, bazen maddi desteğe ihtiyaç duyan öğrencilere burs sağlayan bir hayırsever, bazen de deprem, sel, yangın gibi afet zamanlarında kurtarıcı ekiplerde yer alan görevliler birer gizli kahramandır.
Dünü dünde bırakıp, yarın ne olacak diye kaygılanmadan, şimdiki zamanı en üst düzeyde iyimser, mutlu ve huzurlu bir şekilde geçirmeye çalışmaktır.
Hayvan sevgisi yüksek olan insanların yapabileceği bir eylemdir. Özellikle sokağa terk edilmiş ev hayvanlarını sahiplenip, alışık oldukları konfor ortamını sağlamak bu can dostu hayvanlar için çok önemlidir. Çünkü çoğu ev ortamına alışmış kedi, köpek gibi hayvanlar sokakta aç kalmak, diğer sokak hayvanları tarafından dışlanmak, hırpalanmak, soğuk, yağmur gibi dış etkenlere alışamamak ve de en kötüsü sokaktaki araç trafiğinde can vermek gibi tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu olabilecekleri tahmin eden sahipleri bu hayvanları yine de nasıl sokağa terk edebiliyorlar, akıl alır gibi değil. O açıdan sokak hayvanlarını besleyen ve sahiplenenleri çok takdir ediyorum.
#31ry entry sahibi lanet, kediciğe isim verdiniz mi merak ettim. Yalnız isim verme aşamasına gelirseniz, kediciği bir daha sokağa bırakma girişiminde bulunamayacağınızı düşümüyorum, zira isim verince bir bağ kurmuş olacaksınız.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |