Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bahar geldi, çiçeklerim çiçek açar, canlanır diye umut ederken, bir baktım birbirleriyle sözleşmiş gibi ayrı ayrı yaprak sarartmaya başladılar. Özellikle de kauçuk ve barış çiçeği. Ya çok su veriyorum ya da az su veriyorum, işte bunu tam çözemiyorum. Her çiçeğin su ihtiyacı farklı, susuzluk değil, çok su vermek çiçeklerin düşmanı, bildiğim hâlde uygulamakta zorluk çekiyorum. Hele ki bugün dallanıp, budaklanan, kontrolsüz büyüyen kalonşomun bir kökü topraktan çürümüş, fark eder etmez hemen karantinaya aldım, tüm dallarını budadım, suya koyup köklendirdim, çürüyen kökünü temizledim. Yine dal ve yaprak vereceğini düşündüğümden kelaynak gibi kalan kalonşomu tekrar yerine koydum, inşallah düşündüğüm gibi olur, sıfırdan tekrar çoğalır. Yalnız budadığım dallarından en az 5 saksılık kalonşo elde etmiş oldum. Evi kalonşolar ele geçirecek bu gidişle. Bir ara cam güzeli bu şekildeydi, sonra telgraf çiçeği, şimdi de kalonşo. Dönem dönem evi ele geçiren çiçek türüm değişiyor. Ancak hâlâ bu çiçeklerin dilinden tam anlamayı beceremediğim için kendime kızıyorum. Lâyık oldukları bakımı sağlayamıyorum galiba, çabalıyorum ancak yeterli gelmiyor yine de elimden geleni yapıyorum çünkü çiçekleri çok seviyorum.
Parasyte:the grey iki gün önce yayına giren netflix güney kore dizisi. 6 bölümlük, mini bir dizi. Son bölümü bugün izleyeceğim, ilk 5 bölümü bir çırpıda dün bitirdim. Bilim-kurgu severler için güzel olmuş. Japon animesinin uyarlaması ancak epey bir yorum katmışlar. Gökten zembille parazit topları düşüyor, artık kimin başına düşerse, onun beynini ele geçirip, canavara dönüştürüyor ve insan yemeye programlıyor. Amaç kendi türlerini koruyup, insan türünü yok etmek. Eksiklikleri yok değil ama yine de ortalama üstü bir dizi benim için, devamı gelir umarım, 6 bölümde kalmaz.
Herkes olaya kendi açısından bakınca, kendince haklı. Genç olup, yorgun ve hasta olup, hazır boş koltuk bulmuşken yerinden kalkmak istemeyen de olabilir ancak sırf otobüsleri gezmek için kullanan yaşlılar da var diye hepsini bu kategoriye de koymamak gerekir. Belki amcamız, teyzemiz hastane randevusuna gidiyor, belki torununu ziyarete gidiyor, yürüsün mü? Devlet böyle bir ulaşım hakkı verdiyse tabi ki kullanacak. O an uyuma numarası yapan gencin başındaki kendi anne-babası olsa aynı düşünür müydü acaba? Diye de soru sormadan edemiyorum. Ben öğrenciyken yer vermeye çalıştığımda, çoğu, ben zaten ineceğim, gerek yok evladım diyip, yalvar yakar oturturdum, yaklaşık 20 önceki yaşlılar öyleydi. Yeni jenarasyonu bilmem.
O yüzden fotoğraf çekerken bir, ikiii, üçççççç diye saymak ve o süre zarfında fotoğraf için en uygun pozisyonu almak gerekir. Ansızın, pat diye çekilen fotoğraflarda, gözü kapalı, tam tersi gözler hortlak görmüş gibi açık ya da konuşurken çıktınız mı otomatikman istenilen fotoğraf elde edilmiş olmuyor. Fotoğrafta çirkin çıkmaktan ziyade, fotoğrafı güzel çekebilmek önemlidir. O yüzden fotoğrafı beğenmemişseniz, topu, fotoğrafı düzgün çekmeyi beceremeyen kadrajın karşı tarafındakine atınız.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |