Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,651 entry 576 konu 364 puan
08.05.2024 18:20 son işlem tarihi takip etme takip et

açık yara

Vücudun herhangi bir yerinde Deri üzerinde oluşan, daha kabuk tutmamış, acıma, kanama, yanma durumu devam eden, üzeri kapatılmamış, bu nedenle iyileşmesi daha uzun süren yaralardır. En azından basit bir yara bandı ile kapatılabilecek düzeyde olanlara müdahale etmekte fayda vardır. Daha ciddi durumda olanlar için ise profesyonel bir pansuman ve dezenfeksiyon işlemi uygulanmalıdır. Zira bu açık yaralar, vücudun mikrop kapmaya açık kapılarıdır.

04.05.2024 23:06
  1. mouse

    2021 yapımı 20 bölümlük polisiye, aksiyon, gerilim tarzında, 8,7 imdb puanlı kore dizisidir. Çok fazla övgü vardı dizi hakkında, bugün itibariyle başladım. Tam bir kedi-fare oyunu. Kurgu, kore dizilerinde çok sık işlenen seri katil yakalama üzerine kurulu. İlk bölümlerde dikkat çeken kısım, Psikopatlığın, daha çocuk anne karnındayken bir gen vasıtasıyla tespit edibileceği ve bu sayede hükümetin önerdiği kanun tasarısıyla, böyle çocukların kürtajı ile çocuk dünyaya gelmeden suçların önüne geçebilmeyi ummalarıydı. Ancak bu tasarı kabul edilmedi ve testi pozitif çıkan, 20 den fazla kişiyi öldüren, kelle avcısı lakaplı beyin cerrahı olan Psikopat adamın çocuğu da psikopat çıktı. Tabi ilerki bölümlerde işler değişecektir. Daha 4.bölümdeyim ve ters köşe olduğunu okudum. Dizi bittiğinde katil kim çıkacak ve övgüleri hakedip etmediğini göreceğim.

     
  2. peşin hüküm

    Kişinin geçmişte yaşadığı olay ve durumlara, tanıştığı insanlardan edindiği tecrübelere göre kendince belirlediği kriterlerden yola çıkarak, yeni karşılaştığı olay ve kişiler hakkında, başlangıçta, sonuç yürütme durumudur.

    Peşin hükümlü kişi kafasında, "Bu olay böyle sonlanır, bu durum böyle biter, bu kişi böyledir" tarzı keskin ve net cümleler kurar, ona göre davranış geliştirir. Bir nevi savunma mekanizmasıdır. Kişi, Edindiği kötü deneyimler sonucunda tekrar sürpriz kötü bir sonuçla karşılaşmamak adına, baştan kötüyü kabullenir, herkesi bir kefeye koyar. Yalnız kaçırdığı nokta şudur ki, başlangıcı ve hatta gelişimi aynı ya da benzer olan her olay aynı şekilde sonuçlanmayabilir, benzer özellikte olduğu düşünülen herkes sanıldığı gibi benzer olmayabilir, zaten kim kime benzeyebilir? her birey farklıdır sonuçta. Bu sebeple herkes için belli bir süre tanıma süresi verilmelidir, tipine bakarak, söylediği iki lafa bakarak ya da bazen sadece nereli olduğuna bakarak kişiler hakkında karar verilmemelidir.

     
  3. insanlığın kör olması

    Başkalarının başına gelenlerin, kendi başına gelebileceği ihtimalini düşünmeksizin, sadece kendi hayatına odaklanıp, çevresinde olup bitenlerden bîhaber yaşanması durumudur.

    Bir nevi bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığına bürünmüşlerdir ve hayatlarının odağında sadece kendileri vardır. Başkaları dara düşmüş, zorluk çekmiş, maddi, manevi sıkıntılara girmiş, aldatılmış, haksızlığa uğramış .. umurlarında olmaz. Görmek, duymak, anlamak istemezler zira kendi rutinleri bozulmadığı sürece onlar için bir sorun yoktur. Ancak yarın bir gün kendileri zora düştüğünde, herkes beni görsün, duysun, yardımcı olsun diye de yaygarayı koparırlar ancak çevresindeki insanlar da kendi gibi duyarsız olduğu için bu sese karşılık vermezler, veren çıkarsa da şanslı demektir. Bu vesile ile Belki bundan sonra bakıp da kör olmamayı, görmeyi, duymayı seçer. Empati kurabilmek, doğuştan gelen bir özellik olduğu gibi sonradan da kazanılabilir.

     
  4. kalp krizi

    Özellikle pandemi sonrası, vakalarda ciddi artış olduğu resmi ya da gayriresmi yollardan fark edilen hayati organ rahatsızlığıdır. Hiç yoktan hem annemi hem de babamı yakın zamanlarda yoklayan, sol kolum uyuşmaya ve karıncalanmaya başladı mı yoksa bana da mı uğruyor diye şüphelenmeme ve bir kardiyoloji doktoruna gitsem mi diye evham yapmama sebep olan, şu zamanda herkesin tetikte olması gereken bir hastalıktır.

     
  5. gerçekte karşıdakine söylenemeyenler

    Samimiyetsizliğin göstergesidir, yüzüne gülüp aslında hiç haz etmemek ya da ilgisizmiş gibi davranıp aslında çok hoşlanmak. İletişimin daha sınırlı olduğu kişilere karşı uygulanabilir. Zira sürekli etkileşim hâlinde olunan, yediğiniz içtiğiniz ayrı olmayan kişilere karşı, bazı şeyleri söyleyemeseniz bile hâl ve hareketler ile hissettirirsiniz, söze gerek kalmaz.