Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
2021 yapımı 20 bölümlük polisiye, aksiyon, gerilim tarzında, 8,7 imdb puanlı kore dizisidir. Çok fazla övgü vardı dizi hakkında, bugün itibariyle başladım. Tam bir kedi-fare oyunu. Kurgu, kore dizilerinde çok sık işlenen seri katil yakalama üzerine kurulu. İlk bölümlerde dikkat çeken kısım, Psikopatlığın, daha çocuk anne karnındayken bir gen vasıtasıyla tespit edibileceği ve bu sayede hükümetin önerdiği kanun tasarısıyla, böyle çocukların kürtajı ile çocuk dünyaya gelmeden suçların önüne geçebilmeyi ummalarıydı. Ancak bu tasarı kabul edilmedi ve testi pozitif çıkan, 20 den fazla kişiyi öldüren, kelle avcısı lakaplı beyin cerrahı olan Psikopat adamın çocuğu da psikopat çıktı. Tabi ilerki bölümlerde işler değişecektir. Daha 4.bölümdeyim ve ters köşe olduğunu okudum. Dizi bittiğinde katil kim çıkacak ve övgüleri hakedip etmediğini göreceğim.
Kişinin geçmişte yaşadığı olay ve durumlara, tanıştığı insanlardan edindiği tecrübelere göre kendince belirlediği kriterlerden yola çıkarak, yeni karşılaştığı olay ve kişiler hakkında, başlangıçta, sonuç yürütme durumudur.
Peşin hükümlü kişi kafasında, "Bu olay böyle sonlanır, bu durum böyle biter, bu kişi böyledir" tarzı keskin ve net cümleler kurar, ona göre davranış geliştirir. Bir nevi savunma mekanizmasıdır. Kişi, Edindiği kötü deneyimler sonucunda tekrar sürpriz kötü bir sonuçla karşılaşmamak adına, baştan kötüyü kabullenir, herkesi bir kefeye koyar. Yalnız kaçırdığı nokta şudur ki, başlangıcı ve hatta gelişimi aynı ya da benzer olan her olay aynı şekilde sonuçlanmayabilir, benzer özellikte olduğu düşünülen herkes sanıldığı gibi benzer olmayabilir, zaten kim kime benzeyebilir? her birey farklıdır sonuçta. Bu sebeple herkes için belli bir süre tanıma süresi verilmelidir, tipine bakarak, söylediği iki lafa bakarak ya da bazen sadece nereli olduğuna bakarak kişiler hakkında karar verilmemelidir.
Başkalarının başına gelenlerin, kendi başına gelebileceği ihtimalini düşünmeksizin, sadece kendi hayatına odaklanıp, çevresinde olup bitenlerden bîhaber yaşanması durumudur.
Bir nevi bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığına bürünmüşlerdir ve hayatlarının odağında sadece kendileri vardır. Başkaları dara düşmüş, zorluk çekmiş, maddi, manevi sıkıntılara girmiş, aldatılmış, haksızlığa uğramış .. umurlarında olmaz. Görmek, duymak, anlamak istemezler zira kendi rutinleri bozulmadığı sürece onlar için bir sorun yoktur. Ancak yarın bir gün kendileri zora düştüğünde, herkes beni görsün, duysun, yardımcı olsun diye de yaygarayı koparırlar ancak çevresindeki insanlar da kendi gibi duyarsız olduğu için bu sese karşılık vermezler, veren çıkarsa da şanslı demektir. Bu vesile ile Belki bundan sonra bakıp da kör olmamayı, görmeyi, duymayı seçer. Empati kurabilmek, doğuştan gelen bir özellik olduğu gibi sonradan da kazanılabilir.
Özellikle pandemi sonrası, vakalarda ciddi artış olduğu resmi ya da gayriresmi yollardan fark edilen hayati organ rahatsızlığıdır. Hiç yoktan hem annemi hem de babamı yakın zamanlarda yoklayan, sol kolum uyuşmaya ve karıncalanmaya başladı mı yoksa bana da mı uğruyor diye şüphelenmeme ve bir kardiyoloji doktoruna gitsem mi diye evham yapmama sebep olan, şu zamanda herkesin tetikte olması gereken bir hastalıktır.
Samimiyetsizliğin göstergesidir, yüzüne gülüp aslında hiç haz etmemek ya da ilgisizmiş gibi davranıp aslında çok hoşlanmak. İletişimin daha sınırlı olduğu kişilere karşı uygulanabilir. Zira sürekli etkileşim hâlinde olunan, yediğiniz içtiğiniz ayrı olmayan kişilere karşı, bazı şeyleri söyleyemeseniz bile hâl ve hareketler ile hissettirirsiniz, söze gerek kalmaz.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |